11. Hukuk Dairesi 2016/10594 E. , 2018/4304 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/10594 E. , 2018/4304 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/04/2016 tarih ve 2014/796-2016/322 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05.06.2018 günü hazır bulunan davacılardan asil ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin pay sahibi oldukları davalı şirketin 17/06/2014 tarihinde 2013 yılı olağan genel kurul toplantısının yapıldığını, bu toplantıda alınan 1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 11, 14, 15, 16, 17, 18 numaralı kararlara müvekkilinin muhalefet şerhi koyduğunu, hem şirketin hemde müvekkilinin çıkarlarına halel getirecek bu kararların iptalinin gerektiğini ileri sürerek, anılan kararların iptalini, şirkete yönetim kayyımı atanmasını, şirketin 2011- 2012- 2013 yılı hesaplarının denetlettirilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 17/06/2014 tarihli genel kurulunda alınan 1 numaralı kararın iptal edilebilir nitelikte olmadığı, 3 ve 4 numaralı karara ilişkin olarak davacıların ispat yükünü yerine getirmedikleri, 5 ve 6 numaralı kararların iptal edilebilir nitelikte olmadığı, 7 numaralı karar bakımından genel kurul takdir yetkisine sahip olup alınan kararın yerinde olduğu, 8-11-15-16-17-18 numaralı kararlar açısından iptali gereken bir sebebe rastlanmadığı, her ne kadar bilirkişi kurulu raporunda 14 numaralı gündem maddesinin iptali gerektiği belirtilmiş ise de, ana sözleşmeyi değiştirecek çoğunlukla bağış kararı alındığından bu kararın iptali talebinin yerinde olmadığı, 9 numaralı huzur hakkı ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin kararın kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin 17/06/2014 tarihli genel kurulunda alınan 9.numaralı kararın iptaline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davacı vekilince davalı şirketin 17.06.2014 tarihinde gerçekleşen olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talep edilmiştir. Genel kurulun 3 nolu gündem maddesi yönetim kurulu faaliyet raporu ve Bağımsız Dış Denetim raporunun okunması ve oylanmasına, 4 nolu gündem maddesi faaliyet raporunun ve bilanço kâr zarar hesabının müzakeresine, 8 nolu gündem maddesi ise bağımsız denetim firması seçimine ilişkindir. Davacılar, bir kısım somut isnatlarda bulunarak faaliyet raporunun, bilanço kâr/zarar hesabının ve denetim raporunun gerçeği yansıtmadığını, denetim firmasının görevini eksik ifa ettiğini ileri sürmüştür. Ancak davacının iddiaları doğrultusunda bilanço ve şirket hesapları üzerinde bir inceleme yaptırılmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, faaliyet raporunun, bilançonun ve denetim raporunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunda yeterli inceleme yapılmamıştır. Bu durumda, faaliyet raporunun, bilançonun ve denetim raporunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususunun uzman bir ekonomist ve muhasip bilirkişinin bulunduğu heyetten denetime elverişli rapor alınmak suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacılar vekili, dava konusu genel kurulda kâr dağıtımına ilişkin 7 nolu gündem maddesi ile alınan kararın da iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili, şirketin net karının tamamını dağıtılmayan kârın sermaye arttırımında kullanılmasının kanun, esas sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Kâr dağıtımına ilişkin 7 nolu gündem maddesi ile “2013 yılı faaliyetleri sonucu oluşan kâr üzerinden hesaplanarak bulunan dağıtılabilir 6.787.200,00 TL birinci temettünün Kâr Payı Tebliği hükümleri uyarınca dağıtılmasına” karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; şirkete ait 2013 yılı finansal tablolardan şirketin net dönem karının 34.209.070,00 TL olduğu, 1. tertip kanuni yedek akçenin ayrılmasından sonra dağıtılabilir net karın 33.933.175,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Mevzuata göre dağıtılması zorunlu kısım dışında kalan net dönem kârı üzerindeki tasarruf yetkisi genel kurula ait olmakla birlikte, kâr dağıtmama kararının dürüstlük kuralına aykırı olmaması gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece, net dönem kârının dağıtılmayan kısmı bakımından uzman bir ekonomist ve muhasip bilirkişinin bulunduğu heyet tarafından dağıtmama gerekçelerinin gerçekliğinin tespit edilmesi ve kararın dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığının değerlendirilmesi için denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
4- Dava konusu genel kurulda 2014 yılında bağış yapılabilecek üst sınırın yıllık kârın %5’i olarak belirlenmesine ilişkin 14 nolu gündem maddesinin de iptali istenmiştir. Mahkemece, ana sözleşmeyi değiştirecek çoğunlukla bağış kararı alındığından bu kararın iptali talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, 14 nolu gündem maddesinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir.Ancak Sermaye Piyasası Kanunun 19/5. maddesinde, halka açık ortaklıklar tarfından bağış yapılabimesi için esas sözleşmede hüküm bulunmasının şart olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda, davalı şirketin esas sözleşmesinde bağış yapabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından kanuna aykırı olan 14 nolu gündem maddesinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu talebin reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin dava konusu genel kurulun 3, 4, 7, 8 ve 14 nolu gündem maddelerine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan yönden davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 05/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön