11. Hukuk Dairesi 2016/12895 E. , 2018/4125 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.05.2016 tarih ve 2015/22-2016/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili uhdesindeki ... markasının ...'de uydu haberleşme alanında tanınmış bir marka olduğunu, söz konusu markanın 38, 40 ve 42. sınıflarda 2000/03018 sayı ile 9. sınıfta 2000/03019 sayı ile müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin 26/06/2009 tarihinde 2009/34117 sayılı başvuru ile 37, 38 ve 38. sınıflar için de marka tescil talebinde bulunduğunu, ancak davalı yanın 2007/23082 ve 2007/23083 sayılı 'teknosa mobil' ve 'teknosa mobile' markaları dayanak alınarak marka tescil başvurularının reddedildiğini, yapılan araştırma neticesinde davalı yana ait söz konusu markaların tescil başvuru tarihinden bu yana kullanılmadığını ileri sürerek, markaların iptalini ve hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin Teknosa markasının tanınmış marka olarak tescili için 13/11/2006 tarihinde TPE nezdinde müracaatta bulunduğunu ve TPE'nin 12/09/2007 tarihli kararı ile TEKNOSA markasının tanınmış marka olduğunun tespit edildiğini, davacı müracaatının reddedilmesi üzerine iki aylık hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığını, böylece TPE'nin ... markasının 35, 37 ve 38. sınıflarda tescilinin reddine dair kararın kesinleştiğini, davacının bu kesinleşmiş kararı dolanmak amacıyla bu defa huzurdaki davayı açtığını, ayrıca davacının 2000 yılında tescil ettirdiği markalarını bugüne kadar kullanmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, kullanmamaya dayalı iptal talebi ile dava açılabilmesi ve yargılama yapılabilmesi için tescil tarihi ile dava tarihi arasında asgari 5 yıl geçmesi gerektiği oysa tescil tarihi ile dava tarihi arasında 4 yıl 7 ay gibi bir süre geçtiği, bu nedenle bu davanın mevsimsiz açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 Esas ve 2016/189 Karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK'nın 14. maddesinin iptal edilmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/12895 E. , 2018/4125 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 53 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat