11. Hukuk Dairesi 2016/10307 E. , 2018/3950 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/10307 E. , 2018/3950 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/05/2016 tarih ve 2008/992-2016/483 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22.05.2018 günü hazır bulunan davacılar vekili Av.... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı ile davalılardan ...'ın ... ile birliktedavacı şirketi kurduklarını, alınan karar ile 5 yıl için her üç ortağın da şirket müdürlüğüne seçilerek, şirket kaşesi altında münferit imzaları ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıklarını, davacı ...'nın askerliğini bitirip döndüğünde davalı ...'ın şirketten ayrılmak istediğini beyan etmesi üzerine şirketin, ödemeler, hazır değerler, tahsilatlar, yapılan ve bekleyen işler başlıkları altında 26/11/2007 tarihli envanteri çıkardığını ve davacı ...’ın belgede gösterilen bilgilerle davalıya ve diğer ortağa hisse devrine ek protokolde gösterilen değerleri vererek, hisseleri devir almaya razı olduğunu, 27/11/2007 tarihinde hisselerin müvekkiline devir edildiğini, hisse devrinden sonra maddi durum hakkında davalı ...’ın yanlış bilgi verdiğinin ortaya çıktığını, müvekkilinin maddi zarara uğratılması sonucu davalının haksız kazanç elde ettiğini, müvekkili ...'nın davalı tarafından 81.031,00 TL'lik zarara maruz bırakıldığını, davalı ...'ın henüz şirket ortağı ve müdürü iken, davacı şirket adresinde aynı iştigal konulu davalı şirketi kurduğunu, davalı şirketin unvanı ile davacı şirketin unvanı arasında benzerlik bulunduğunu, davalı ...'ın davacı şirketin ortağı ve müdürü iken, davacı şirketin antetli kağıtları üzerinde tahrifat yaparak davalı şirket namına, müvekkili şirket müşterilerine iş teklifleri sunduğunu, davalı şirkete bu şekilde işler aldığını, davacı şirket işçilerinin davalı şirket atölyesinde çalıştırıldığını, davalı ...'ın kendi birtakım harcamalarını, davacı şirketin hesabından ve kredi kartından ödeyerek, davacı şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları mahfuz kalmak kaydıyla haksız rekabetin men'ine, davalı şirketin ticaret unvanından Kaynak Kaplama sözcüklerinin sicilden terkini ile hükmün ilanına, davacı ...'nın uğradığı 81.031,00 TL zararın avans faizi ile birlikte davalı ...’dan tahsiline, 13.573,00 TL alacağın avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete verilmesine, haksız rekabet ve rekabet yasağının ihlalinden dolayı şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalı şirketten avans faizi ile birlikte tahsili ile davacı şirkete verilmesine, davalı şirketin elde ettiği kazancın davacı şirkete aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle tazminat miktarlarını yükseltmiştir.

Davalılar vekili, davacıların davalılar tarafından herhangi bir zarara uğratılmadıklarını, davacı şirketin ortağı ve müdürü olan davacı ...'nın şirketin diğer iki ortağının tüm hisselerini aktifi ve pasifiyle devraldıktan sonra, ek protokole göre devir karşılığı olarak ifa etmesi gereken edimleri yerine getirmediğini, şirketin tüm defter ve belgelerini, hesaplarını inceleyip, incelemelerin sonucuna göre hareket etmesi gerektiğini, davalı ...'ın mali tablo düzenlemediğini, davalı şirketin ...'ın ortaklıktan ayrılacağı belli olduktan sonra ve hissesinin ...'ya devredilmesi konusunda mutabakata varılmasından sonra kurulduğunu, dolayısıyla ortada rekabet yasağının ihlali gibi bir durumun söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı ...'ın TTK'nın 57/5 maddesi kapsamında rekabet yasağına aykırı davrandığının tespitine ve men’ine, TTK'nın 54. maddesi gereği davalı şirket unvanında yer alan ... sözcüklerinin davacı ünvanı ile iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile ... sözcüklerinin davalı şirket ünvanından terkinine, davacı ...'nın tazminat talebinin kısmen kabulüne, 83.147,99 TL nin 81.031,00 TL 'sine dava tarihinden itibaren, 2.116,99 TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline, davacı şirketin kıdem tazminatı bedeline ilişkin talebinin kabulüne, 15.233,38 TL'nin, 13.573,00 TL'sine dava tarihinden, 1.660,38 TL'sine 24.04.2013 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsili ile davacı şirkete ödenmesine, davacı ...'nın manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 7.500,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalılar vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davada davalı ... tarafından çıkartılan davacı şirketin, ödemeler, hazır değerler, tahsilatlar, yapılan ve bekleyen işler başlıklı 26/11/2007 tarihli envanterde gösterilen bilgilere istinaden davacı ...’nın davalıya ve diğer ortağa hisse devrine ek protokolde gösterilen değerleri vererek, davacı şirketteki davalı ...’ın sahip olduğu hisseleri devir almaya razı olduğu, hisse devirlerinden sonra davalı ... tarafından hazırlanan envanterde gösterilen şirket alacaklarının bir kısmının olduğundan fazla, bir kısmının hatalı gösterildiğinin, şirket borçlarından bir kısmınına bu envanterde yer verilmediğinin, böylece davalı ... tarafından hazırlanan envanter şirketin gerçek durumunu yansıtmadığından davacı ...’nın bu belgeye istinaden hisse devralması nedeniyle zarara uğradığı ileri sürülmüş, mahkemece davacı ...’nın 83.147,99 TL maddi tazminat talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir. Ancak, şirkete ait değerleri gösteren ve envanter olarak adlandırılan belge, kaşesiz ve imzasız bilgisayar çıktısı olup davalı ... tarafından da kabul edilmemiş bulunduğundan bu belgeye dayalı zarar hesabı yapılarak, davacı taleplerinin kabulü doğru görülmemiştir.
3- Davalı ...’ın davacı şirkette müdürlük yaptığı dönemde davacı şirket çalışanlarından bir kısmının iş akitlerini feshederek işten çıkarttığı, 15.233,38 TL kıdem tazminatı ödemesi yaptığı, eş zamanlı olarak bu işçilerin davacı şirket ile aynı adreste davalı ...’ın kurucu ortaklarından olduğu davalı şirkette işe alındığı, böylece davacı şirketin ödenen kıdem tazminatları nedeniyle zarara uğratıldığı kabul edilerek, mahkemece belirlenen kıdem tazminatları bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Ancak, bir kısım personelin işten çıkartılma işleminin davalı ... tarafından yapılmadığı, çıkış belgelerinde ...’ın imzasının bulunmadığı, işlemlerin davacı ...’nın şirketi tek başına yönettiği şirket hisse

devrinden sonraki dönemde gerçekleştirildiği, dolayısıyla işçilerin işten çıkış işlemleri davacı ... tarafından veya onun talimatıyla gerçekleştiğinden davacı şirketin ödenen kıdem tazminatları nedeniyle zarara uğratıldığının söylenemeyeceği savunulmuş olup; bu savunma yeterince araştırılmadan ve davacı şirketçe kıdem tazminatı ödenen işçilerin işten çıkartılmalarının kim tarafından yapıldığı tespit edilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
4- Mahkemece, davacının ticaret ünvanının “.... Teknoloji San. Ve Tic. Ltd. Şti.”, davalının ticaret unvanının ise “Kaynak Kaplama Sanayi ve Tic. Ltd. Şt.” olduğu, davalı şirket ticaret unvanının davacı şirketten daha sonraki tarihte tescil edildiği gerekçesiyle, TTK'nın 54. maddesi gereğince davalı şirket ünvanında yer alan ... sözcüklerinin davacı ünvanıyla iltibas yaratacak şekilde tescil ettirilmiş olduğunun tespiti ile ... sözcüklerinin davalı ünvanından terkinine karar verilmiştir. Ancak, davalı şirket ünvanında geçen ... sözcüğü yapılan işin sektörel adı olduğundan kaynak kaplama işi yapan davalı şirketin ticari faaliyet alanını ticaret unvanında belirtmesi zorunlu olup, taraflara ait ticaret unvanları arasındaki benzerliğin giderilmesi ancak ayırtedici bir ek kullanılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu durumda, davalı şirketin ticaret unvanında ayırtedici bir ek kullanmasına karar verilmesi suretiyle muarazanın giderilmesi gerekirken davalı şirketin iştigal alanı olan ve ticaret unvanında gösterilmesi zorunlu olan ... ibarelerinin davalının ticaret unvanından terkinine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
5- Davacı ...’nın askerlik döneminde davalıların haksız ve hukuksuz eylemleri nedeniyle bunalım yaşadığı, senelerce verdiği emeğin heba edildiği, tüm iş çevresinin elinden haksız surette alındığı, itibarının zedelendiği, askerlik sonrasında geçim kaynağı olan işyerinin ve işinin elinden alınması nedeniyle yıprandığı belirtilerek davacı ... lehine manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece bu talebin kısmen kabulü ile 7.500,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar paranın ödenmesini dava edebilir. Somut olayda, dava konusu edilen eylem ve işlemlerde davacı ...’nın kişilik haklarına tecavüzün bulunduğu sonucuna varılamayacağından, 818 Sayılı BK'nın 49. maddesindeki koşulların oluşmadığı nazara alınarak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken bu istemin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalılar vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön