11. Hukuk Dairesi 2016/11404 E. , 2018/3814 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/11404 E. , 2018/3814 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22/04/2015 tarih ve 2015/98-2015/272 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında akdedilen 17.01.2008 tarihli sigorta sözleşmesi uyarınca müvekkili kuruluşa ait boru hatları ve tesislerinin davalı tarafından .... ve Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, sigorta dönemi içerisinde müvekkiline ait doğal gaz nakli basınçlandırma istasyonu olarak kullanılan ... istasyonunda meydana gelen kompresör arızası neticesinde davalı ... tarafından hasar dosyası açılarak ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, hasarın müvekkili tarafından onarılarak toplam 561.295,19 USD harcama yapılmış olduğunu, eksper tarafından yapılan incelemede de muafiyet hariç 536.295,00 USD tazminat tahakkuk ettirildiğini, buna rağmen davalı ... şirketinin poliçenin 5. maddesinde düzenlenen süreleri aştığını, 22.12.2009 tarihli yazıları ile hasarın ödenmesinin talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 536.295 USD'nin hasar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu sigorta poliçesinin mahiyeti ve büyüklüğü itibariyle riskin çok sayıda yurt dışı reasürör temini ile teminat altına alındığını, hasar dosyası açılmasının ardından reasürörlerce atanan hasar dispeçörleri tarafından yapılan inceleme sonucunda hasarın kullanıma bağlı tedrici bir korozyon sonucu oluştuğunun belirlendiğini, bu hususun sigorta teminatı dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, ekspertiz tarafından hasar giderimi için mütalaa edilen harcamaların ve yapılan işlemlerin hasar giderimi için yapılması gereken işlemler olduğu ve harcanan bedellerin de böyle bir arızanın giderimi için uygun olduğunun belirlendiği, ekspertiz raporunda hasar oluşumunun korozyondan kaynaklanmayıp, kanat kaplamalarının eksik yapılmış olmasından kaynaklandığı ve hasarın da kaplamanın az yapılmış olduğu bu bölgeden başladığı, dolayısıyla kaplama eksikliğinin de hatalı imalat olarak yorumlanacağı görüşü belirtilmiş olup, gaz türbinlerinde yüksek güçlere ulaşılması için yanma odalarının çıkışında yüksek sıcaklıklara ulaşılması gerektiği, kanatların ana malzemesi olan alaşımlı çeliklerin de bu sıcaklıklara dayanabilmesi için yüksek sıcaklıklara dayanabilen seramik benzeri malzemeler ile kaplanması gerektiği, bu malzemenin yeterli kaplama miktarında olmaması
nedeni ile kanatlarda hasarlar oluştuğu veya kanatların kaplama malzemesi olan seramiğin üretim sırasında gerekli ve yeterli şekilde kaplanmamasından ya da kullanılan seramiğin istenilen kalitede ve çalışma ortamına uygun özelliklerde olmaması nedeni ile hasarın oluştuğu, bunun imalat hatası olduğu ve davaya konu rizikonun oluşmasına neden olduğu, hasarın Makine Sigortası Teminat Kapsamını belirleyen 1. maddesi ve poliçe özel şartları uyarınca dava konusu poliçenin teminatı kapsamının içinde kaldığı, öte yandan, davacı tarafından davalıya gönderilen 21.12.2009 tarihli yazıda, sigortalı ünitedeki arızanın giderilmiş olduğu belirtilerek eksper raporu kapsamında ödemenin yapılmasının talep edildiği, her ne kadar bu yazının davalıya tebliğ tarihi belli değil ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan hasar dosyasında bu yazının bulunduğu nazara alındığında muhtemel tebliğ tarihi olan 23.12.2009 tarihinden itibaren poliçenin 5. maddesi kapsamında davalının üç ay içerisinde ödeme yapması gerektiği, bu durumda davalı ... şirketinin üç aylık sürenin sonu olan 24.03.2010 tarihinde temerrüde düşmüş olduğu, sigorta poliçesinin hasarlar için yapılacak ödemeler başlıklı 5. maddesinin (e) bendinde yer alan 'Bu süre içerisinde hasar ödenmediği takdirde idare hasarın sonuçlandığını kabul ederek varsa ödeyeceği prim tutarından hasarı mahsup eder veya pirim ödemesi sona ermiş ise en yüksek reeskont faiziyle birlikte sigortacıdan talep eder' hükmü karşısında 3095 sayılı Kanunun 4/A maddesinde belirlenen faiz oranından daha yüksek bir faiz oranı kararlaştırılmış olması nazara alınması gerektiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile 536.295,00 USD'nin 24.03.2010 tarihinden itibaren en yüksek reeskont faiz oranı ile davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön