11. Hukuk Dairesi 2016/10848 E. , 2018/3671 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 gün ve 2013/574-2015/464 sayılı kararı onayan Daire’nin 31/05/2016 gün ve 2015/12291-2016/5994 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin davalı şirket nezdinde sahip olduğu hisselerini 10/03/1995 tarihinde diğer davalı ...'e devrettiğini, sözleşmede kararlaştırılan devir bedelinin ödendiğini, ancak protokolde 'devredenin namına %2 kâr payı düşecek şekilde intifa senedi tesis edilecektir.' hükmünün ihlal edildiğini, davalılar tarafından müvekkili lehine hiçbir şekilde intifa senedi düzenlenmediği gibi yıllık bilançolardan sonra kar payı ödemesi de yapılmadığını, ayrıca protokolde bulunan diğer bir hüküm olan tasfiye halinde bakiye şirket arazisinden 2.000 m2 arazinin ivazsız verileceğine ilişkin hükmün de ihlal edildiğini ileri sürerek şirket hisse devir tarihinden itibaren her yıl için %2'lik kâr payının dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, dava konusu arazinin müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini, işbu tescilin mümkün olmaması durumunda arazinin rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın zamanaşımı, hak düşürücü süre ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 17/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, anonim şirket hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan edimlerin ifası istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 147/4. maddesinde 'bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki, bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacakların 5 yıllık zamanaşımına' tabi olduğu,
Yasa'nın 146. maddesinde de 'Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu' düzenlenmiştir.
TBK 147/4. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için öncelikle taraflar arasında bir ortaklık sözleşmesinin bulunması ve uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden kaynaklanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmadığı ahvalde hükmün uygulanma kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu halde zamanaşımı süresinin taraflar arasındaki hukuksal ilişkiye göre tayini gerekmektedir. (Ahmet M. Kılıçoğlu-Borçlar Hukuk-Genel Hükümler Sh. 1094)
Sonuç olarak, 818 sayılı mülga BK 126/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için, ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasında bir uyuşmazlık olmalı ve bunlar arasındaki bu uyuşmazlığında 'ortaklık sözleşmesinden' kaynaklanması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, taraf gerçek kişiler diğer davalı şirketin ortakları olmakla birlikte, ihtilaf TBK 147/4. maddesinde ifade edildiği şekilde ortaklık sözleşmesinden kaynaklanmayıp, 10.03.1995 tarihli hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
TBK 147/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımının uygulanabilmesi için uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden doğmuş olmasına ilişkin şart gerçekleşmediğinden olayda 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir.
Bu halde taraflar arasındaki ilişkinin niteliği itibari ile dava 818 sayılı Yasa'nın 146. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (Yarg. 11. Hukuk Dairesi 2007/3311 E. 2008/5022 K. sayı ve 15.04.2008 tarih, 2018/10988 E. 2010/1653 K. sayı 15/02/2010 tarih)
Hisse devir sözleşmesindeki %2 kâr payı ödenmesini sağlayacak intifa hakkı senedinin verilmesinin sağlanmasına ilişkin istem yönünden davayı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi kılan yerel mahkeme kararının, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ve onama ilamının kaldırılması suretiyle bozulması gerekirken bu yöne ilişkin davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.
11. Hukuk Dairesi 2016/10848 E. , 2018/3671 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat