11. Hukuk Dairesi 2016/9706 E. , 2018/3163 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05/11/2015 tarih ve 2014/1138-2015/608 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen ....04.2018 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. v ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. Ş...inlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan .../06/2011 tarihli protokol kapsamında...Turizm Seyahat A.Ş.'nin tüm hisselerinin müvekkiline satılması konusunda anlaşma sağlandığını, protokolün .../g maddesine göre satıcının sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmemesi halinde 5.000.000,00 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının protokol hükümlerini yerine getirmediğini belirterek cezai şart tutarına ilişkin olarak şimdilik 50.000,00 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili,...Turizm Seyahat A.Ş.'nin bir sermaye şirketi olup, müvekkilinin şirkette hakim hissedar olmadığını, sözleşme koşullarının yerine getirilmesinde objektif imkansızlık bulunduğunu, protokoldeki cezai şartın bağlayıcı olmadığını, cezai şartın geçerli olduğu kabul edilse dahi asıl borcun muaccel olmadığını, geciktirici şartın gerçekleşmediğini, davacının zarara uğratılmadığını, cezai şartın müvekkilinin iktisaden mahvına neden olacak kadar ağır ve haksız olması sebebiyle BK'nın .... ve 20. maddelerine göre ahlak ve adaba, MK'nın .... maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki iddialarını tekrarla, davalı tarafından protokol hükümlerinin yerine getirilmediğini, bu nedenle müvekkilinin protokol hükümlerinin yerine getirlmesi halinde elde edeceği kârdan mahrum kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak, haksız davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının protokol hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebi ile bir zararın olmaması halinde dahi cezai şartı talep edebileceği, her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumları, sözleşmenin niteliği, karşılıklı edimlerin ağırlığı gözetildiğinde talep edilen 50.000,00. USD cezai şartın aynen yerine getirilmesi halinde davalının ekonomik olarak mahvına yol açmayacağı kabul edilmiş, bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı, birleşen davada protokol gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kârın tazmininin talep edildiği, yoksun kalınan kâr talebinin dayanağı protokolün ....g maddesi olduğu, buna göre protokol koşullarının yerine getirilmemesi halinde cezai şart yanında protokol nedeniyle oluşan zararın satıcı tarafından karşılanacağının düzenlendiği, protokol hükümleri incelendiğinde kesin ve belirli bir hisse devir bedeli öngörülmediği; '...tüm ticari, hukuki ve sair borçları ve riskleri düşüldükten sonra...' ibaresini içeren ...-b maddesindeki devir bedeline ilişkin düzenlemenin protokol tarihi itibariyle bilinmeyen, bilinmesi de mümkün olmayan unsurlar içerdiği, bunların kapsamında nakit-gayrinakit borçlar, kefaletler, sözleşmeler gereğince yüklenilen diğer edimler, görülmekte olan davalar nedeniyle gelecekte oluşabilecek mali yükler, sair risklerin... de bulunduğu, dolayısıyla protokolün imzalandığı aşamada hisse devir bedeli belirsiz olduğundan daha sonra gelişen süreçte davacının protokol hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle kar ya da zarar etmiş olduğunun tespit edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü 50.000,00 USD cezai şartın davalıdan tahsiline, birleşen davanın ise, reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ile Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılmasının mümkün olmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
...- Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dava, taraflar arasında akdedilen ....6.2011 tarihli protokol edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kârın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça işbu dava dilekçesinde, davalı tarafından anılan protokol ile yükümlenmiş olunan dava dışı şirket hisselerinin devri gerçekleşse idi bu tarihten itibaren şirketin bugüne kadar elde ettiği tüm gelir kendisinde kalacak iken edimini yerine getirmeyen davalı nedeniyle bu gelirden mahrum kaldığı, bu nedenle ....6.2011 tarihinden bu yana mahrum kaldığı kârın tazminini sağlamak adına şirket defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması neticesinde bulunacak şirket gelirinin aynı zamanda kendisinin mahrum kaldığı kârı olacağı iddiasında bulunulduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK'nın .... maddesi uyarınca davacının işbu iddia ve talebi doğrultusunda inceleme yapılıp, hasıl olacak sonuca göre karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asıl davaya yönelik yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada
verilen hükmün ONANMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin, birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde asıl ve birleşen davada davacının asıl davaya yönelik aşağıda yazılı 22,50TL harcın temyiz edene iadesine, takdir olunan 1.630,00 TL vekalet ücretinin herbir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, .../04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2016/9706 E. , 2018/3163 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat