11. Hukuk Dairesi 2016/10088 E. , 2018/1291 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/10088 E. , 2018/1291 K.


'İçtihat Metni'

....
Taraflar arasında görülen davada.....e verilen 12/05/2016 tarih ve 2014/503-2016/319 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin eski unvanı .... olan yeni unvanıyla.... adlı firmada kendi aile bireyleri ile birlikte uzun yıllardır ortak olduğunu, şirketin içinde bulunduğu ticari durumun iyileştirilmesi ve faaliyetlerinden kâr elde edilmesi amacıyla müvekkilinin aile bireylerine ait hisselerin bir kısmının dava dışı kişilere devredildiğini, söz konusu satıştan elde edilecek rakamın .... ailesinin şirkete ve diğer kişi ve kurumlara olan borçlarını ödemeye yetmediğini, şirkete olan borcun 240.000,00 TL'lik kısmının da müvekkiline ait kâr paylarından sağlanması konusunda hissedarlar arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca paranın ödenmesi için iki buçuk yıllık bir vadenin öngörüldüğünü, vade bitiminde borcun hangi yolla tasfiye edileceğinin belirlendiğini, bu sözleşmenin yorumlanmasında borcun faizsiz olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığının anlaşılması gerekeceği, davalı şirket yöneticilerinin kusurlu ve kötü niyetli olarak kâr payı dağıtmadıklarını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete borcu olmadığının tespiti talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde beyan ettiği şekilde, davacının şirkete olan borcuna faiz işletilemeyeceğine dair bir anlaşmanın olmadığını, anılan hissedarlar sözleşmesinde faiz işletilmeyeceğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 2009 yılı sonu itibariyle davalı şirketin 1.838.197,88 TL dağıtılabilir kârını ortaklarına dağıtmaması için hiçbir nedenin bulunmadığı, 23 Temmuz 2009 tarihli hisse alım anlaşmasının 6. 1. (b) maddesine uygun olarak davalı şirket tarafından dağıtılabilir kârın %100’ünün ortaklara dağıtılmış olsaydı davacı ortağın cari hesap borcunun kâr payları ile rahatlıkla kapatılabileceği, bununla birlikte 23 Temmuz 2009 tarihli Hissedarlar Sözleşmesinin 6. 1. (g) maddesi gereğince, 2,5 yıllık sürede ödenmesi öngörülmesine rağmen ödenmeyen bakiye tutarın öncelikle A veya C grubu hissedarlarının yapacağı ilk çağrı üzerine B grubu hissedarı .... ... tarafından şahsen ödeneceğinin hüküm altına alınmasına rağmen ilgili maddenin gereğinin yapılmadığı, dolayısıyla davacı ortak ...’in cari hesap borcuna işletilen faizin sözleşmeye aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı tarafından ..... 38. Noterliğinin 24/04/2012 tarih 21576 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile bildirilen 78.646,67 TL tutarında faiz borcunun olmadığının tespitine karar verilmiştir.
.../...







Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.029,26 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













....
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön