11. Hukuk Dairesi 2016/6554 E. , 2018/521 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2016/6554 E. , 2018/521 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/03/2016 tarih ve 2014/387-2016/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkiline genel kurul toplantı çağrısı tebliğ edilmeden 07/07/2012 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını, gerçek olmayan vekaletnameye dayanarak kendisi adına oy kullanıldığını, hazirun cetveli ve diğer belgelerdeki ortakların paylarının gerçeği yansıtmadığını, 2006 yılında yapılan bedelsiz sermaye artırımında mevcut ortaklara pay verilmeyip yeni payların sadece belirli ortaklara verildiğini, payların gerçeğe aykırı olduğunu ve yetkisiz kişilerce oy kullanıldığını alınan kararların nisaba uygun olmadığını ileri sürerek 07/07/2012 tarihli genel kurulda alınan kararların yoklukla malul olduklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya çağrının usulüne uygun bir şekilde yapılmadığı ve yetkisiz kişiler tarafından genel kurulda kendisinin temsil edildiğine yönelik iddialarnın genel kurul kararlarının yokluğunu gerektirmeyip ancak iptal davası açması için davacıya hak vereceği, ancak bu davanın da genel kurul tarihinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, buna rağmen işbu davanın üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı; davacının matbu ve boş vekaletname imzalayıp vermesine yönelik ileri sürdüğü iddiaların ise vekaletnamenin aralarındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ilişkin delil olmadığından ve kaldı ki bu iddianın kabulü halinde dahi genel kurulda alınan kararların sonucuna nisap yönünden etkisi olmadığından yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirketin 07.07.2012 tarihli davalı şirket genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf, 2006 yılında yapılan bedelsiz sermaye artırımı sonucunda yeni payların kasıtlı olarak belirli ortaklara verildiğini ve ortaklar arasındaki pay sahipliğinin gerçeği yansıtmadığını, dolayısıyla alınan kararların gerekli nisapları sağlamadığını ileri sürmüş olup, mahkemece davalı
tarafa pay defterini sunması için kesin süre verildiği halde anılan sürede pay defterinin sunulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda verilen kesin sürenin kanuni sonuçları ve davacı tarafça ileri sürülen pay defterindeki payların gerçeği yansıtmadığına dair iddianın alınan kararlara etkisi tartışılıp değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön