11. Hukuk Dairesi 2019/1184 E. , 2019/8036 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/1184 E. , 2019/8036 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA


Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 04/01/2018 tarih ve 2016/618 E- 2018/12 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 29/11/2018 tarih ve 2018/551 E- 2018/1257 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen dava davacısı vekili, müvekkilinin 1980 yılından beri tarım makinaları üretmek amacı ile faaliyet gösterdiğini, davalı şirket ortaklarından ...’un ise uzun yıllar müvekkilinin yanında hizmet sözleşmesi ile çalışıp müvekkilinin tüm müşteri portföyünü tanıdığını, ...’a güvenilmesi sebebiyle tüm ticari sırlara da vakıf olduğunu, müvekkili firmada çalışan bazı şahısların da halen davalı firmada çalıştıklarını, ...’ın müvekkili firmadan ayrıldıktan sonra davalı firmayı kurup müvekkilinin tasarımlarından doğan haklarına tecavüz içeren işler yapmaya başladığını, davalı şirketin müvekkilinin “GÜRBAŞAK” ibareli markasını unvanında “ÜÇBAŞAK” şeklinde kullanmaya başladığını, bu durumun müvekkilinin başvurusu üzerine Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) 2016/20 D. İş sayılı dosyasından hazırlanan bilirkişi raporu ile de belirlendiğini, müvekkilinin “GÜRBAŞAK” markası ile davalı şirketin “ÜÇBAŞAK TARIM” markası arasında iltibasın kaçınılmaz olduğunu, davalının markasındaki belirgin unsurun “ÜÇBAŞAK” olduğunu, markada kullanılan renkler ve desenler incelendiğinde davalının müvekkili markası üzerinden ticaret yapıp haksız kazanç elde ettiğinin anlaşılacağını, tespit dosyasında incelenen davalıya ait katalog, fiyat listesi ve teklif mektuplarının incelenmesinde tecavüzün tespitinin yapıldığını, hatta müvekkilinin fiyat listesinde yanlışlıkla duran “YTL” ibaresinin dahi davalının listelerinde bulunduğunu, davalının davranışlarının haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin sonuçlandırılarak “ÜÇBAŞAK TARIM” ibareli markasının TPMK sicilinden terkinine, davalının ticaret unvanının ticaret sicilinden terkinine karar verilmesini istemiş, birleşen davada da aynı beyanlarını tekrar ile müvekkilinin uğradığı maddi zararlarının karşılığı olarak fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, müşteri kaybı ve piyasa saygınlığının azalması sebebiyle de 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalısı vekili, müvekkili şirketin üç kardeş tarafından kurulduğunu, şirket unvanında yer alan “ÜÇ” ibaresinin bu sebepten kaynaklandığını, “BAŞAK” ibaresinin ise Konya’da tarımı temsil etmesi sebebiyle unvanda yer aldığını, şirketin bu iki ibareyi birleştirerek unvanında ve markasında kullandığını, şirket unvanları arasında da benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin TPMK sicilinde 2015/106345 numarası ile tescilli “ÜÇBAŞAK TARIM+ŞEKİL” ibareli markalarının da bulunduğunu, müvekkilinin ürünlerinde kendi markasını kullandığını, markaların birbirine benzemediğini, markalar arasında karıştırılma ihtimali de bulunmadığını, her iki markada yer alan “BAŞAK” kelimesinin bir kişinin inhisarına bırakılamayacağını, markaların farklı sınıflarda tescilli olduğunu, davacının markasının tanınmış marka olmadığını, davacının ürünlerinde bu markasını nadiren kullandığı, genellikle TPMK nezdinde 2010/77302 numarası ile tescilli “ANIL YATAĞANLI TARIM MAKİNALARI+ŞEKİL” ibareli markasını kullandığını, delil tespiti dosyasındaki raporun yanlı hazırlandığını ve raporu kabul etmediklerini, iş sözleşmesi biten bir kişinin başka bir şirket kurmasının marka hakkının taklidi ve tecavüzün delili olamayacağını, davacı markası üzerinden ticaret yapılıp haksız kazanç elde edilmediğini, tarafların ürünlerinin yıllardır üretilen ve satılan tüm yenilik özelliklerini yitirmiş anonimleşen ürünler olduğunu, ayrıca davacının tescilli tasarımının bulunmadığını, bu nedenle davacının tasarıma dayalı talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, aynı beyanlarını tekrarlayarak birleşen davanın da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı adına tescilli bir tasarımın bulunmadığı, 554 sayılı KHK'nın ise tescilli tasarımların korunması ile ilgili hükümler içerdiği, tescilsiz tasarımların genel hükümler uyarınca korunacağı, davacının kataloglarında yer alan tarım makineleri ile diğer tarım ekipmanlarının harcı alem ürünler oldukları, buna göre davalının haksız bir kullanımının olmadığı ve davacının tescilsiz ürünlerine bağlı olarak haksız rekabetten söz edilemeyeceği, davacı markası ile davalının markası arasında da iltibasa yol açacak bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, hükümsüzlüğü istenilen 2015/106345 sayılı 'ÜÇBAŞAK TARIM+Şekil' ibareli davalı markası ile davacı adına tescilli 191941 sayılı 'GÜRBAŞAK' ibareli marka arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira 'BAŞAK' ibaresinin marka kapsamındaki tarım makinaları yönünden ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, bu ibare dışındaki 'ÜÇ' ve 'GÜR' ibareleri arasında ise bir benzerliğin olmadığı, davacı adına tescilli bir endüstriyel tasarımın bulunmadığı, tescilli olmayan tasarımların ise haksız rekabet hükümlerine göre korunacağı ancak somut olayda davalının haksız rekabet oluşturacak bir eyleminin ispat edilemediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 44,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacıdan alınmasına, 10/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön