11. Hukuk Dairesi 2017/5286 E. , 2019/1949 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/5286 E. , 2019/1949 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 19/10/2017 tarih ve 2015/579-2017/798 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait makinenin davalı ... şirketi nezdinde “Makine Kırılması Sigorta Poliçesi” ile teminat altına alındığını, sigortaya konu makinenin hasara uğraması üzerine hasar bedelinin tazmini için davalı şirkete başvuruda bulunduklarını ancak davalının sigorta priminin ilk taksitinin hasar tarihinden önce ödenmediği gerekçesiyle ödeme yapmayı reddettiğini, poliçe priminin ilk taksitinin hasar tarihine kadar ödenmemesinin davalı şirket acentasının kusurundan kaynaklandığını zira, primin tahsil edileceği kredi kartına ait bilgilerin müvekkili tarafından süresi içerisinde acentaya ulaştırılmasına rağmen acentanın tahsilat yapmadığını ileri sürerek, 46.197,31 TL'nin davalıdan tahsilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise, ilk primin davalı şirket acentası tarafından zamanında çekilmemesi nedeniyle uğranılan zararın zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı şirket acentasının kusuru sebebiyle prim ödemesinin zamanında gerçeklemediği, bu nedenle meydana gelen zarardan davalı şirketin sorumlu olduğu, poliçe kapsamında olan hasar sebebiyle sigorta güvencesi kapsamında talep edilebilecek miktarın ise 46.197,31 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 46.197,31 TL'nin 18/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, makine kırılması sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde 46.197,31 TL’nin 18.06.2007 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, davacı, dava dilekçesiyle terditli talepte bulunmuş, öncelikle, poliçe güvencesinin başladığı tarihten sonra gerçekleştiğini iddia ettiği 46.197, 31 TL zararın tahsilini istemiş, bu talebin kabul görmemesi halinde ise, poliçe ilk priminin davalı şirket acentesi tarafından zamanında tahsil edilmemesi sebebiyle uğranılan zararın gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, sigorta poliçesi priminin zamanında tahsil edilememesinin davalı şirket acentesinin kusurundan kaynaklandığı bu nedenle hasarın sigorta güvencesinin başladığı tarihten sonra gerçekleştiği ve meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle asli talebin kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 111/2 maddesi, “Mahkeme, davacının asli talebini esastan reddetmedikçe, fer’i talebi inceleyemez ve hükme bağlayamaz.” hükmünü haizdir. Buna göre, terditli olarak açılan davalarda asli talep esastan reddedilmedikçe fer’i talep hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere, davacı yanca, asli talebe ilişkin davada faiz talebinde bulunulmamıştır. Belirtilen nedenlerle, davacı yanca faiz talep edilmemesine rağmen mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesiyle düzenlenen taleple bağlılık ilkesini ihlal eder şekilde davacı yararına faize hükmedilmesi doğru görülmeyip, hükmün bozulmasını gerektirse de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün belirtilen husus yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “...18.06.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...” ibaresinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön