11. Hukuk Dairesi 2019/3467 E. , 2019/6798 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20/03/2018 tarih ve 2018/22-2018/100 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla,
dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının kiraladığı yatın müvekkiline ait Netsel Marmaris Marinada konaklaması için bağlama sözleşmesi imzalandığını, yatın 01.05.2006-01.09.2006 tarihleri arasındaki konaklama ücreti ve damga vergisinin davalı şirket ve donatan tarafından ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalının haksız kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu, anılan dönem için bağlama bedeli ve damga vergisi alacağının toplam 2685 Euro olduğunu, davalının takibin 1.558,68 Euroluk kısmına yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında müvekkilinin imzasını taşıyan bağlama sözleşmesinin bulunmadığını, bu nedenle ancak tarifeye göre bağlama ücreti alınabileceğini, bunun da iddia olunan tarihler için 1.126 Euro olup takibin bu kısmına itiraz edilmediğini, bağlama bedeline ilişkin müvekkiline gönderilen bir fatura olmadığını, fatura gönderilmiş olsa müvekkilinin daha önceki yıllarda olduğu gibi ödeme yapacağını, buna rağmen 12.01.2007 tarihinde, Orıon isimli teknenin 01.09.2006 ila 01.09.2007 tarihlerine ait bağlama ücreti olan 3.376 Euro da dahil olmak üzere tüm borçları için toplam 6.086 Euro ödeme yapıldığını ve takibin konusuz kaldığını savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında uzun yıllar süren bir bağlama sözleşmesi ilişkisinin varlığının uyuşmazlık dışı olduğu, dosya içindeki belgelere ve davalının kabulüne göre de karşılıklı imzalanmış son sözleşmenin bitim tarihinden itibarendavalının davacıya ait marinada kalıp hizmet almaya devam ettiği, yeni sözleşmeyi imzalamadığı halde taraflar arasında bağlama sözleşmesi ilişkisinin devam ettiği bu haliyle talimat mahkemesine rapor veren bilirkişilerin sözleşmenin mevcut olmadığına ilişkin tespitinin yerinde olmadığı, taraflar arasında bağlama sözleşmesi ilişkisi devam etse de davalı eski sözleşmeyi yenilemediğinden eski sözleşme şartlarının uygulanmasının da mümkün olmadığı, marina bağlama sözleşmelerindeki teamül gereği sözleşmelerin yıllık yapılıp fiyatların ve marina düzeninin buna göre ayarlandığı, yıllık sözleşme yapılmayan durumlarda marinanın günlük fiyat tarifesinin uygulandığı, bu kapsamda bilirkişilerin Turizm Bakanlığı fiyat tarifesi yahut da yıllık fiyat tarifesine göre yaptıkları hesapların da geçerliliğinin olmadığı, zira davalının yıllık sözleşme yapmayarak davacı marinanın sunacağı hizmet planlamasını sağlıklı yapmasına engel olup kullandığı yerin yıllık olarak getirisinden mahrum kalmasına sebep olduğu, davacı marinanın yıllık sözleşme yapılmayan zamanlar için günlük sözleşme yapmasının bağlama sözleşmesi ve ticari teamüllere uygun olduğu, bu doğrultuda taraflar arasındaki borcun günlük bağlama ücreti üzerinden hesaplanan miktar kadar olacağı, gerek alınan ilk raporda ve gerekse son raporda bu hususun tespit edilerek hesaplama yapılmasının doğru olduğu, her ne kadar davacı ödeme yaptığını öne sürse de yapılan ödemenin takip tarihinden sonra olması ve itirazın iptali davalarının takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki durum çerçevesinde hallolacağı, takip tarihi itibariyle de itirazın haksız olduğu ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Marmaris 2. İcra Müdürlüğünün 2006/2650 Esas sayılı takibine yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine iptal edilen itiraz tutarı üzerinden %40 oranında icra-inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, tekne bağlama sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne ve itirazın iptaline karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalının kullanımındaki teknenin davalının işletmesindeki marinada bağlanması için taraflar arasında 01.05.1999 ila 30.04.2000 tarihlerini kapsayan sözleşmeyle başlamak üzere müteakip yıllara ilişkin yıllık sözleşmeler yapıldığı ve ihtilaf konusu 01.05.2006 ila 01.09.2006 tarihleri sonrasında da yıllık sözleşme yapılmaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, mahkemece, Dairemize yansıyan ve tarafları aynı olup yine aynı dönemlerde farklı teknelerin bağlama ücretlerine ilişkin olan sair uyuşmazlıklarda da takdir olunduğu üzere, ticari teamülün marina bağlama sözleşmelerinin yıllık yapılması yönünde olduğu dikkate alınarak, taraflar arasında uzun yıllardır süre gelen bağlama ilişkisinin de yıllık birim fiyat üzerinden gerçekleştirildiği gözetilip ihtilaf konusu dönem için de yıllık birim fiyat üzerinden bağlama ücretinin hesaplanması ve bu doğrultuda yapılacak incelemeye göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Ayrıca mahkemece, davalının haricen yaptığı ödemenin takip tarihinden sonra olması nedeniyle işbu davada dikkate alınmayacağı kabul edilmişse de, ibraz edilen ödeme belgesinin tarihi 12.01.2007 olup dava bu tarihten sonra açılmıştır. Bu durumda takip konusu alacak nedeniyle yapılan ödeme miktarınca davacının mezkur davayı açmakta hukuki yararının da bulunmadığı dikkate alınıp bu doğrultuda bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2019/3467 E. , 2019/6798 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 73 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat