11. Hukuk Dairesi 2017/4327 E. , 2019/6569 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2017/4327 E. , 2019/6569 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


TÜRK MİLLETİ ADINA

Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinde duruşma talebinde bulunduğu gibi, dava konusu uyuşmazlık değer ve mahiyet itibariyle 6100 sayılı HMK'nın 369. maddesinde belirtilen duruşma yapılamayacak işlerden de değildir. Bu durum karşısında Dairemizce, anılan madde hükmü uyarınca, bir duruşma günü tayin edilerek taraflara usulen tebligat yapılıp, gelen taraf dinlendikten sonra karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde duruşmasız inceleme yapılması suretiyle karar verilmesi doğru olmadığından davalı-karşı davacı vekilinin anılan yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile, dosyanın duruşmalı incelenmesine 15.05.2019 tarihinde karar verilmekle duruşma için belirlenen 22.10.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı-karşı davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı- karşı davalı vekili, müvekkilinin %32,5 pay oranında ortak olduğu dava dışı Ortak Otomotiv Servis Hizmetleri ve Dış Tic. Ltd. Şti.'nde aynı zamanda müdür ve tasfiye memuru olduğunu, şirketin 2011 yılı Ekim ayında başlayan tasfiye sürecinin 18.01.2013 tarihinde tamamlandığını, tüm vergi ve SGK prim borçlarını 31.05.2011-31.03.2014 tarihleri arasında 18 eşit taksitte ödeyerek kapattığını, davalı ortağın hissesine tekabül eden ödemenin tahsili konusunda şirket tarafından davalıya açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini ileri sürerek, davalının hissesine tekabül eden 19.732,12 TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise, reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, şirketin borca batmasında, alacaklarının tahsil edilememesinde kusuru bulunan yönetim kurulunun kendi kusuru ile sebep olduğu zararı diğer ortaklardan talep edemeyeceğini, şirkete borcu bulunmayan müvekkilinin şirketten alacaklı olduğunu, şirketin alacaklarının kusurlu olarak yönetim kurulu üyesi, tasfiye memuru davacı tarafından tahsil edilmediğini, davacının kusurunun bulunduğunu, bunu müvekkiline rücu edemeyeceğini, şirketin servis için kullandığı taşınmazı ve içindeki malzemeleri başka bir şirkete verdiğini, bunun karşılığında 1.500,000,00 TL para alındığını, borçların bu paralardan ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davada ise, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin şirkete koyduğu sermaye karşılığı 10.000,00 TL, kâr payı karşılığı 10.000,00 TL, şirketin tahsil ettiği alacaklar ve şirkete ait servis içindeki demirbaşların satışından kaynaklanan
alacaklar nedeniyle 10.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL alacağın 07.09.2012 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin 2010 yılı faaliyetinin zararla sonuçlandığı, 2011-2012 yıllarında faaliyette bulunmadığı, 2012-2013 yıllarında ise, 117.715,60 TL borca batık olduğu, işyerinin devri nedeniyle hava parası alındığına ilişkin hiçbir verinin bulunmadığı, şirketin toplam 60.714,23 TL kamu borcunu davacının ödediği, davalının payı oranında sorumluluğunun 19.732,12 TL’ne tekabül ettiği, karşı dava yönünden ise, TTK'nın 543. md. uyarınca tasfiye halinde bulunan şirketin borçları ve pay bedelleri ödendikten sonra kalan mal varlığının sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve imtiyaz hakları oranında dağıtıldığı, davacının pay bedeli ve kar payı ödeme yükümlüğünün ortaklık tüzel kişiliğine ait olduğundan tasfiye memuru olan davalıya sorumluk düşmediği, bu nedenle davacının sermaye payı ve kar payının tahsiline ilişkin taleplerinin pasif husumet yokluğu nedeniyle haklı bulunmadığı, ayrıca ortaklık mal ve alacakları ortaklara değil şirkete ait olduğundan şirkete ait alacakların şirket kasasına girmediği hususunu ileri sürme hakkının ortaklığa ait olduğu, şirkete ait servis ve içindeki demirbaş ve malzemelerin birlikte devri nedeniyle payına düşen alacak bedelinin tahsili istemine yönelik isteminde de davacının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile 19.732,12 TL’nin faiziyle davalıdan tahsline, karşı davanın ise, aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı -karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dairemizin 12/06/2017 tarih 2016/1200 E- 2017/3612 K. sayılı ilamının duruşmasız incelenerek verilmiş olduğundan ortadan kaldırılmasına ve duruşma yapılmakla temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2-Davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Dairemizin 12.6.2017 tarih, 2016/1200 E- 2017/3612 K. sayılı ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalı-karşı davacıya iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 983,23 TL'nin davalı-karşı davacıdan alınmasına, 22/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön