11. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. , 2020/5233 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 17.12.2019 tarih ve 2019/381 E.-2019/572 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin “(T)AMER (S)ANAYİ (T)İCARET” unvanı ile ticari hayatına 1977 yılında başladığını, 1994 yılında kurumsallaşarak “Tamer Grup” olarak pek çok alanda ulusal ve uluslararası sektörde hizmet verdiğini, 25.12.1986 tarihinden geçerli olmak üzere 6. ve 19. sınıflarda 176869 numara ile tescilli “TST TMR Çelik Kalıp+Şekil” markasının ve 11.12.2012 tarihinden geçerli olmak üzere 19 ve 37. sınıflarda 2012/193217 numara ile tescilli “TST Tamer Kalıp ve İskele Sistemleri” markaları bulunduğunu, söz konusu markaların seri niteliğinde olması amacıyla “TST Tamer İskele ve Kalıp Sistemleri” markasını 06, 07, 19, 35, 37 ve 40. sınıflarda tescil ettirmek için marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı şirket tarafından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b, 8/5 ve 35. maddelerine dayanarak yaptıkları itirazları sonucunda marka başvurusundan 06.ve 07. sınıftaki mal ve hizmetlerin tamamı, 35. sınıftaki mal ve hizmetlerin ise bir kısmının başvuru kapsamından çıkarıldığını, bu karara yapılan itirazın da ret edildiğini ileri sürerek TPMK YİDK‘nın 2016-M-7085 sayılı kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, başvuru markası ile davalı adına tescilli “TST” markasının karakteristik olarak birbirine benzediğini, farklı sınıflardaki markanın davacıya kazanılmış hak sağlamayacağını, kötü niyetli olarak asli unsurlara tali unsurlar eklemek suretiyle başvuru markasının oluşturulduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, taraf markalarında yer alan “TST” ibaresinin, hem davacı ve hem de davalı markalarının ayırt edici unsuru olduğu, davacıya ait başvuru markasında ayrıca yer alan “TAMER” ibaresinin markayı farklılaştıracak nitelikte olmadığı, bir markanın tek ve münhasıran ayırt edici nitelikte olan unsuruna, bir başka ayırt edici unsur eklenmesinin markayı ayırt edici kılmaya yetmeyeceği, taraf markaları arasında aynı/benzer emtialar yönünden karıştırılma ihtimalinin sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. , 2020/5233 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat