11. Hukuk Dairesi 2020/7396 E. , 2020/5131 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.07.2020 gün ve 2020/142 esas sayılı ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, davalı şirket hisselerinin sözleşmenin geçersizliği sebebiyle iadesine ilişkin olup, dosyanın incelenmesinde, ilk derece mahkemesince 08.02.2016 tarihinde 2014/653 Esas 2016/43 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verdiği, bu karara karşı davacı vekili ile katılma yolu ile davalı şirket vekilince temyiz kanun yoluna başvurulduğu, kararın Dairemizin 22.02.2018 tarih 2016/7769 E.-2018/1342 K. sayılı ilamı ile bozulduğu, davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin ise yine Dairemizin 09.01.2020 tarih 2018/3298 E.-2020/190 K. sayılı ilamlı ile reddedildiği, davacı vekilinin Dairemiz bozma kararından sonra 12.06.2018 tarihinde davalı şirket hisselerinin % 25’i ile şirketin taşınmazlarının 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince 29.04.2020 tarihinde tedbir talebinin kabulüne karar verdiği, davalılar vekilince 16.06.2020 tarihinde tedbir kararına karşı itirazda bulunulduğu, mahkemece 13.07.2020 tarihinde duruşmalı olarak yapılan değerlendirme sonucunda ihtiyati tedbire itirazın reddedildiği, davalı şirket ile davalı Mustafa Nevzat Türköz vekilince bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunulması üzerine dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Dairemiz önüne gelen iş, davanın görüldüğü mahkemece verilen ve ara kararı niteliğindeki geçici hukuki koruma tedbirleri kapsamındaki karar ve bu karar aleyhine yapılan başvuruyla ilgilidir.
Dairemize yapılan temyiz başvurusunun içeriği ve meselenin mahiyeti itibariyle, ilk derece mahkemesinin aleyhine temyiz başvurusunda bulunulan kararının mahiyeti, tarihi, hangi kanun yoluna tabi olduğu, kanun yolu ile görevli merciin belirlenmesi ve bunun sonucuna göre davalılar vekilinin temyiz başvurusu ile ilgili ne yönde bir karar verilmesi gerektiği açısından aşağıdaki bazı hususların açıklanması, bu açıklama ışığında yerel mahkemece verilen kararın değerlendirilmesi zorunlu olmuştur.
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler, HMK'nın 341. ve 346. maddeleriyle, temyiz incelemesine ilişkin 361. maddesidir. Keza, aynı Kanunun Geçici 3. maddesinin de zaman itibariyle anılan maddelerin uygulanması bakımından göz önünde tutulması gerekir.
HMK'nın Geçici 3/2. maddesinin önceki halinde, öz itibariyle, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararlar bakımından 1086 sayılı Kanun'un temyize ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmekteyken 2. fıkrada 6723 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, “aleyhine temyiz yoluna başvurulan” ibaresi değiştirilerek yerine “verilen” ibaresi getirilmiş, fıkraya bu nitelikteki kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemesine gönderilemeyeceği hususu eklenmiştir. Bu nedenle, öncelikle, davalıların kanun yolu başvurusunun yerel ilk derece mahkemesinin hangi tarihli kararına yönelik olduğunun belirlenmesi gerekir. Dosyanın incelenmesinden de açıkça anlaşıldığı üzere, davalılar vekilinin kanun yolu başvurusu, mahkemece verilen ve mahiyeti ne olursa olsun sonuçta geçici hukuki koruma önlemi niteliğindeki 13.07.2020 tarihli karara yöneliktir. Esasen, HMK'nın 394. maddesi ile İİK'nın 265. maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne dair kararlara karşı ancak itiraz edilebileceği, bu nevi kararlar bakımından doğrudan bir kanun yolu öngörülmediği açıktır. İhtiyati tedbir veya ihtiyati haciz istemlerinin kabulüne dair kararlara yönelik itiraz üzerine verilen kararların ise, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca, ilk karardan ayrı, yeni bir karar niteliğinde olduklarında duraksanmamalıdır. Davalılar vekilinin itirazı üzerine verilen 13.07.2020 tarihli karar, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş bir karar olmakla, HMK'nın Geçici 3. maddesinin eldeki dava bakımından uygulanabilirliği söz konusu değildir. İlk derece mahkemesince verilen nihai nitelikteki kararın, bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten sonra verildiği açıktır. Bu durumda mahkemece verilen 13.07.2020 tarihinde verilen ara kararın 1086 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde temyiz incelemesine tabi tutulmasını gerektirici mahiyet taşımadığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, mahkemece verilen kararın kanun yolu incelemesi Bölge Adliye Mahkemesine ait olup, kanun yolu incelemesinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılmasını teminen dava dosyasının yerel ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dosyasının ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere yerel ilk derece mahkemesine TETKİKSİZ İADESİNE, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/7396 E. , 2020/5131 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 31 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 47 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat