11. Hukuk Dairesi 2020/3257 E. , 2020/4456 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce bozmaya uyularak verilen 18.09.2018 tarih ve 2017/1181-2018/1131 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında faturaya konu malların davacı tarafından davalıya satılarak teslim edildiğini, ancak bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını, takip ve davanın yetkili mercilerde açılmadığını, yetkili mahkeme ve icra dairesinin davalının ikametgahı olan Uşak İcra Daireleri ve Mahkemesi olduğunu, davacının bahsettiği 20.11.2012 tarihli sözleşmede davalının imzasının bulunmadığını, davacıdan herhangi bir mal alımı olmadığını, “Onay Lojistik” adlı 0118606 seri nolu ve 15.01.2013 tarihli “Taşıma İrsaliyesi” altında bulunan “Teslim Alan” başlıklı bölümün altındaki imzanın davalıya ait olmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğundan yetki itirazının reddine, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ve dava dışı Onay Lojistik Ltd. Şti. yazısı içeriğine göre davacının alacak iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28.01.2015 tarihli 2014/15737 E. 2015/1151 K. sayılı ilamı ile 'davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davacı vekili satıma konu malların dava dışı Onay Lojistik Ltd. Şti. kanalıyla davalıya teslim edildiğini ve lojistik firmasınca adına düzenlenen nakliye faturasının bedelini de davalının ödediğini iddia etmiştir. Davalı taraf vekili ise davacıdan bir mal almadığını, lojistik firmasınca düzenlenen fatura ve irsaliyede imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait bulunmadığını ve lojistik firmasına bir ödemede yapılmadığını bildirmiştir. Dosya içerisinde bulunan dava dışı lojistik şirketi yazısından nakliye faturası bedelinin elden nakit olarak tahsil edildiği, bu konuda yazılı delil olmadığı bildirildiği gibi, davacı şirket tarafından da bu konuda ödeme belgesi sunulamadığı ve davalı ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre nakliye faturasının kaydına da rastlanılamadığı görülmektedir. Bu durum karşısında satıma konu malın dava dışı lojistik firmasınca davalıya
teslimine yönelik olarak düzenlenen 15.01.2013 tarihli 0118606 nolu irsaliye belgesi üzerindeki teslim alan imzasının davalı şirket yetkililerine veya çalışanlarına ait olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.' gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve hükme esas alınan bilirkişi raporları sonucunda teslim belgesindeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/20333 esas, 2017/4397 karar sayılı ve 31.05.2017 tarihli ilamı ile “Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında 'dava dışı Onay Lojistik firmasına ait 15.01.2013 tarihli 0118606 nolu irsaliye belgesi' üzerinde imza incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece 'Yurtiçi Kargoya ait 128193 nolu irsaliye faturası' üzerinde imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre red kararı verilmesi doğru olmayıp, Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, 15.01.2013 tarihli 0118606 numaralı irsaliye belgesi aslının dosyaya ibrazı için dava dışı Onay Lojistik firmasına yazılan müzekkereye, irsaliye aslının birinci suretini davalı firmanın aldığını, karbonlu kısım olan ikinci nüshasının kendilerinde kaldığı, zaman içerisinde karbonlu nüshasının da kaybolduğunu belirttiğinden, söz konusu irsaliye belgesinde imza incelemesinin yapılamadığı, malların teslim edildiğini ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu, Onay Lojistik isimli firmanın cevabi yazısında söz konusu malların davalı tarafa teslim edildiği, bu taşıma irsaliyesine ilişkin olarak 15.01.2013 tarih 0288292 numaralı faturanın düzenlendiği, ödemenin de davalı tarafından yapıldığının belirtildiği, dava dışı Onay Lojistik firmasının cari hesap hareketlerinde de fatura bedelinin davalıdan tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davacının, söz konusu malların davalının anlaştığı kargo firması olan Onay Lojistik firması ile gönderilmek suretiyle teslim edildiğini ileri sürdüğü, yargılamanın tüm aşamalarında davalı tarafın bu iddiayı inkar edecek şekilde beyanda bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1040 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 40.276,61 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmek sureti ile devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma ilamı doğrultusunda karar verilmemiştir. Bozma ilamımızda açıkca dava dışı Onay Lojistik firmasına ait 15.01.2013 tarihli 0118606 nolu irsaliye belgesi üzerinde imza incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiş olup, irsaliye belgesi aslının ibraz edilememesi nedeniyle imza incelemesi yapılamamıştır. Bu durumda uyuşmazlığa konu malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği hususunun usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı kabul edilip davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece dosya içeriğine uygun düşmeyen ve hukuki nitelikte bulunmayan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/3257 E. , 2020/4456 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 93 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 92 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 78 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 66 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 107 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 102 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 72 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat