11. Hukuk Dairesi 2019/5215 E. , 2020/3137 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/05/2017 tarih ve 2016/248 E- 2017/200 K. sayılı kararın davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 13/09/2019 tarih ve 2018/1381 E- 2019/836 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “TORKU BANADA+ŞEKİL” ibareli ve “TORKU BANADA” ibareli 29, 30 ve 32. sınıf ürünleri içeren tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 'DONAT BANADA' ibareli, 20/1-14, 24/1-4, 28/1-6, 29, 30, 31, 35/1-5+6 (20, 24, 28, 29, 30, 31. sınıf ürünler için). sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazın Markalar Dairesi tarafından kısmen kabul olunduğu ve başvurunun 29 ve 30. sınıf ürünler için reddedildiğini, buna karşın başvurunun diğer ürün ve hizmetler için devam ettirildiğini, bunun üzerine başvurunun tümden reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduklarını, YİDK tarafından itirazın reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkili markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek, YİDK'in 2016/M-4280 sayılı kararının iptaline ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının itirazına mesnet markalarla müvekkili başvurusu arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığını, davacı markalarının tanınmış olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacının markalarının 'TORKU BANADA+ŞEKİL' ve 'TORKU BANADA' ibareli oldukları, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin de ikincil marka niteliğindeki 'BANADA' ibaresinden oluştuğu, bu ibarenin somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, dava konusu başvurunun ise 'DONAT BANADA' ibaresinden oluştuğu, işarette 'BANADA' ibaresinin ayırt edici unsur olduğu, davacı markasındaki ayırt ediciliği temsil eden biçimde anılan ibarenin başvuruya ithal edildiği, bu nedenle markaların anlamsal, görsel ve sescil olarak benzer nitelikte oldukları, başvuru kapsamında yer alan 29 ve 30. sınıf ürünler için 35/6 hizmetler ile davacı markalarının kapsamının aynı tür olduğu, bu hizmetler için iltibasın oluşacağı, diğer mal ve hizmetlerin davacı markalarının kapsamında yer alan ürün ve hizmetlerle aynı türden olmadığı, davacı markasının tanınmışlık vasfına sahip olmadığı, bu sebeple davacının, bu nedenle farklı mal ve hizmetler bakımından tescilini engelleyemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Türk Patent YİDK'nın 2016/M-4280 sayılı kararının, 29 ve 30. sınıf ürünler için 35/6. sınıf hizmetler yönünden iptaline, sair yönlerden iptal isteminin reddine, dava konusu başvuru tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince ve davalı TPMK vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davacı vekilinin ve davalı TPMK vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPMK vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ve davalı TPMK'dan ayrı ayrı alınmasına, 24/06/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2019/5215 E. , 2020/3137 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 155 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 55 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat