11. Hukuk Dairesi 2019/5263 E. , 2020/3129 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/5263 E. , 2020/3129 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01/03/2018 tarih ve 2017/215 E- 2018/71 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 27/09/2019 tarih ve 2018/1441 E- 2019/926 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2016/39165 sayılı 'LAZCELL' ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı şirketin 2016/03270, 2015/56497, 2015/101981, 2014/15051, 174358, 174691, 2000/03358, 2000/04542 sayılı 'turkcell tick', 'turkcell', 'turkcell tek', 'turkcell turbo 3g', 'turkcell 0532', 'turkcell arı şekli', 'turkcell 0532', 'tukcell uni-mesaj' ibareli markalarını gerekçe göstererek başvuruya itiraz ettiğini, Markalar Dairesi Başkanlığınca kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira başvuru konusu ibare ile davalının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesi koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek, YİDK’in 2017-M-2620 sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkili şirkete ait markalar arasındaki benzerlik nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmış, başvurunun ise kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, işaretler arasında benzerlik olmadığından aynı KHK'nın 8/4 maddesi koşullarının da somut olayda oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2017-M-2620 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 'LAZCELL+şekil' ibareli başvuru ile redde mesnet 'TURKCELL' asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira başvuru ile redde mesnet markalarda ortak olarak yer alan 'CELL' ibaresinin ayırt ediciliğinin oldukça zayıf olduğu ve bu ibarenin markalarda ortak olarak kullanılmasının iltibasa doğurmayacağı, öte yandan dava konusu başvurunun, 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinde düzenlenen mutlak ret nedenlerine dayalı olarak reddinin gerektiğine ilişkin bir iddianın yargılamanın hiçbir aşamasında ileri sürülmediği gibi iptali istenen YİDK kararında da bu hususun tartışma konusu yapılmadığı, YİDK kararının iptali istemiyle açılan davalarda, iptali istenen YİDK kararında değerlendirilmeyen hususların tartışma konusu yapılamayacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve E.2014/11-696, K.2016/778 sayılı kararında da açıklandığı üzere iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğu gerekçesiyle davalı Kurum vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı Kurum vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, TPMK YDİK kararının iptali ile marka başvurusunun tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıya ait ''LAZCELL'' ibareli marka ile davalya ait ''TURKCELL'' ibareli markalar arasında benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesincede, markaların 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 25.05.2019 gün ve E.2018-1997, K. 2019/4028 sayılı kararı ile 'tekcell' ibaresi ile 'turkcell' ibareli markalar, 19.03.2018 gün ve E.2016 K. 2018/2094 sayılı kararı ile 'kurtcell' ibaresi ile 'turkcell' ibareli markalar 01.06.2016 gün ve E.2015/1156, K. 2016/6049 sayılı kararı ile 'kurtcell' ibaresi ile 'turkcell' ibareli markaların ve yine 07.10.2019 gün ve E.2018/45689 K.2018/6263 sayılı kararı ile ise 'Aycell' ve 'Acell', ibareli markaların benzer olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu ''LAZCELL'' ibareli başvuru markasındaki CELL ibaresinin ilgili sektörde markasal olarak çok fazla kullanıldığından tüketici kitlesi bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olduğu anlaşılmakla birlikte, Dairemizin emsal kararlarındaki tespit ve açıklamalar dikkate alındığında işaretler 8/1-b kapsamında benzer ve davalı markasının ayırt ediciliği kuvvetli ve tanımlanmıştır.
Dairemizin emsal nitelikli bu kararlarındaki tespit ve açıklamalar dikkate alındığında davacının başvuru markası 'Lazcell' ile davalının itiraza mesnet 'Turkcell' ibareli markalarının 556 saylı KHK m. 8/1-b kapsamında benzer olmadıklarının kabul edilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı kurum vekili ile davalı ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön