11. Hukuk Dairesi 2020/901 E. , 2020/3122 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2020/901 E. , 2020/3122 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/11/2018 tarih ve 2016/464 E- 2018/558 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 16/10/2019 tarih ve 2019/373 E- 2019/2002 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin 17/08/2016 tarihinde davalının kendi isteği ile işten ayrılmasıyla sona erdiğini, davalının işten ayrıldıktan sonra şirket bünyesinde bulunan öğrenci ve velileriyle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olarak iletişim kurup, gerçeğe aykırı iftiralar atmak suretiyle müvekkili şirketi karaladığının, kurum yetkililerine hareket ettiğinin ve kurum hizmetlerinin yetersiz olduğuna dair beyanlarda bulunduğunun tespit edildiğini, ayrıca davalının kendi facebook hesabından kurumun itibarını sarsacak paylaşımlarda bulunduğunun belirlendiğini, davalının bu eylemleri sonucunda müvekkili şirketten 13 adet öğrenci kaydının silindiğini, bu olaydan dolayı maddi kaybın 81.009,72 TL olduğunu, davalıya 31/08/2016 tarihinde gönderilen ihtarnameye rağmen eylemlerine devam ettiğini, davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmenin 6. maddesi gereğince davacının brüt asgari ücretin iki katı tutarında cezai şart ödemek zorunda olduğunu, davalının davranışları ile TBK’nun 396. maddesi gereğince müvekkilini maddi ve ciddi itibar kaybı sebebiyle manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın ihtarın tebliğ tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 21/09/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi zarara dayalı tazminat talebini 67.186,81 TL'sine yükseltmiştir.
Davalı, bir dönem davacı kurumda çalıştıktan sonra kendi isteği ile davacı kurumdan ayrıldığını, davacının iddia ve ithamlarının hiçbirini kabul etmediğini, davacı şirketten ayrıldıktan sonra kendi kurumunu kurmaya karar verdiğini, 13 adet öğrenci ve velisinin kendi istekleri ile kendi kurduğu kuruma kayıt olduklarını, davacı şirketten ayrılırken ticari sır niteliğindeki belgeleri yanında götürmediğini, davacıdan ayrılıp kendisine kayıt olan üç adet öğrencinin daha sonra kendi kurumundan da kendi istekleri ile ayrıldıklarını, davacının iddialarını ispat külfeti altında bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmede davalının işten ayrılması halinde yeni bir iş yeri açmasına engel bir madde bulunmadığı, davalının kendi bünyesine kattığı öğrenci velilerine davacı şirketi aşağılayıcı ve rencide edici beyanda bulunduğunun kanıtlanamadığı, davacının facebook hesabından yaptığı paylaşımların kendisine yöneltilen suçlamalara cevap niteliğinde olduğu, davacıyı küçümseyici ve aşağılayıcı ifadeler kullanmadığı, Anayasal hak olan çalışma hürriyeti kapsamında iş yeri açtığı, çalıştığı kurumdan sözleşme uyarınca hiçbir bilgi ve belgeyi lehine kullanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/06/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön