11. Hukuk Dairesi 2020/4842 E. , 2020/6030 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2020/4842 E. , 2020/6030 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.01.2017 tarih ve 2014/1711 E- 2017/45 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.12.2018 tarih ve 2017/1284 E- 2018/2039 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.12.2020 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıya faturalar karşılığı muhtelif mobilya satışı yaparak teslim ettiğini, bir kısım fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava istemiştir.
Davalı vekili, alacağın dayanağı olan faturaların gerçek bir ürün teslimine dayanmadığını, davalı şirket çalışanlarının gerçekte şirkete ürün teslimi yapılmadığı halde faturaları ticari defterlere işlediğini, bu nedenle davalıyı zarara uğratan şirket görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, faturaların ürünü teslim alan bölümünde davalı adına atılı imza olmadığını, fatura kapsamındaki ürünlerin hastane imalatında kullanıldığına ilişkin tespit bulunmadığını, öncelikle ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesini istediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, her iki tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 141.695,80 TL alacaklı olduğu, suç soruşturmasının içeriği ve soruşturma kapsamında yürütülen kişilerin davalı çalışanı olması nedeni ile ceza yargılamasının sonucunun beklenmesine gerek olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalı şirket tarafından ticari defterlerine kayıt edilip bedeli talep edilen dava ve takibe konu 5 adet faturadan kaynaklanan işlemlerle ilgili olarak mal tesliminin gerçekleştirilmediği halde faturaların ticari defter kayıtlarına işlendiği, gerçek bir alım satım akdi olmadığı, davalı şirkete zarar verme kastıyla hareket edildiği iddiasıyla sadece kendi çalışanları hakkında şikayette bulunulduğu, davacı şirket hakkında bir şikayetin söz konusu olmadığı, bu sebeple ceza yargılamasının sonucunun beklenilmesine gerek bulunmadığı, faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu şekilde davacının teslim ve akdi ilişki olgusunu ispat ettiği, bu maddi gerçekler karşısından ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesi'nce verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve özellikle kaldı ki davacının davalıya sattığı malların iddianame kapsamında geçmemiş olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353-b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'nce esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.264,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön