11. Hukuk Dairesi 2020/6513 E. , 2020/6005 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2020/6513 E. , 2020/6005 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 07.07.2020 tarih ve 2019/159-2020/553 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin yüksek oranda kâr verileceği ve istendiği an geri ödeneceği garantisi ile davalılara 20.345,00 DM ödediğini, müvekkiline yatırdığı para karşılığı belge verildiğini, ancak daha sonra istenilmesine rağmen müvekkilinin parasının iade edilmediğini, davalıların Bankacılık Kanunu'na aykırı şekilde mevduat topladıklarını, SPK'na aykırı olarak aracılık faaliyetinde bulunup hisse senetlerini halka arz ettiklerini, davalı yöneticilerin cürüm işlemek amacıyla çete oluşturmak suçundan yargılandıklarını ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ve ödenen paranın iadesine olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.345,00 DM karşılığı reddedilen ve kesinleşen kısmı dışındaki fazladan alınan 7.500,00 Euro’nun ödendiği tarih itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalı ... aleyhine açtığı davadan ve geçerli ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine ilişkin talebi ile ödenen paranın iadesine ilişkin talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalılar vekili; davanın konusunu oluşturan uyuşmazlığın daha önce kesin bir hükümle çözümlenmiş olduğunu, ayrıca alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, 05.12.2019 tarihinde; 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle; 3332 sayılı Yasa'ya '31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.' şeklinde geçici 4.madde eklendiği, anılan düzenlemenin Anayasaya aykırı olmadığı, halen derdest olan bu davaya da uygulanması gereken anılan kanun kapsamında olan davalı ...Ş.'ye yapılan ödemelerin, pay karşılığı yapıldığının kabul edilmesi, ortaklık ilişkisinin kurulmuş sayılması ve ortaklık ilişkisinin kurulmadığının iddia edilemeyecek olması nedeniyle davacı ile davalı ...Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin kurulduğu ve yine kanun gereği dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilerek, yargılama gideri ile maktu vekalet ücretinin ortaklık üzerinde bırakılması gerektiği, davalı ve yöneticilerine karşı aynı sebebe (haksız fiil) dayalı olarak dava açıldığı, davalı yöneticilerin 6102 sayılı TTK'nın 371/5 ve TMK'nın 50. maddesi gereğince şirketle birlikte davacıya karşı sorumlu oldukları, ancak dava devam ederken yürürlüğe giren 3332 sayılı Kanun'un geçici 4/2. maddesinde davalı şirket ve yönetici ayrımı yapılmaksızın menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verileceği düzenlenmiş ise de; davacı tarafın; davalı ... yönünden açılan davadan ve dava dilekçesindeki ortaklık ilişkisinin geçersizliğinin tespiti ve ödenen paranın iadesi konusundaki istemlerinden feragat ettiği, işbu davadaki ikinci istemi gibi fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalı şirket tarafından haksız ve fazladan alınan 7.500,00 Euro'nun ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili yönünde terditli talepte bulunduğu, bu nedenle taleple bağlılık gereği davacının davalı şirket ile ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine yönelik talepleri ile davalı ... hakkındaki taleplerinin feragat nedeniyle reddine, diğer talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle, davacının davalı şirket ile ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesine yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının davalı ... hakkındaki taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacının fazladan alınan paranın iadesine yönelik talepleri hakkında 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Karanamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 41. maddesi ile yasal düzenleme yapıldığı ve 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren '25.03.1987 tarihli ve 3332 sayılı Sermaye Piyasasının Teşviki, Sermayenin Tabana Yaygınlaştırılması ve Ekonomiyi Düzenlemede Alınacak Tedbirler ile 3182 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 3182 sayılı Bankalar Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a' eklenen geçici 4/2. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına, davacı taraf lehine davalı şirketten tahsil edilmek üzere maktu vekalet ücretine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve 7194 sayılı Yasa'nın 41.maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4.maddesi gereğince dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermekle yetinilmesi gerekirken, zamanaşımı def’inin incelenmesinin sonuca etkili olmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön