11. Hukuk Dairesi 2020/3471 E. , 2020/4853 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın esastan reddine dair verilen 29.01.2019 tarih ve 2018/891 E- 2019/97 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki spot aydınlatma ve ampullerinin tedarik edilmesine ilişkin sözleşme uyarınca davacının teslim ettiği lamba bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmede teslim edilecek ürünlerin seramik ya da alüminyum gövdeli olmasının kararlaştırıldığı halde davacı tarafça plastik gövdeli kısa ömürlü ve az tasarruflu lambaların, anlaşmaya tamamen aykırı ürünlerin teslim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre, taraflar arasındaki satış sözleşmesi ve ekindeki sipariş teyit formunun 4. maddesinde ampullerin seramik ya da alüminyum gövdeli olmak zorunda olduğunun kararlaştırıldığı, mahkemece yapılan 2016/150 D. İş sayılı tespitte de teslim edilen ampullerin plastik gövdeli olduğunun belirlenmesi karşısında davacı şirket tarafından davalıya teslim edilen ve montajı yapılan ürünlerin sözleşmede kararlaştırılandan farklı olup sözleşmede belirtilen niteliklerde olmadığı TBK’nın 112/1 maddesi uyarınca ifanın gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığı bu durumda edimlerini akde uygun ifa etmeyen davacının karşı edim talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından 18.02.2016 tarihinde davalıya teslim edildiği anlaşılan lambaların sipariş formunda belirtilen nitelikte olmadığı, lambaların sipariş formunda belirtilen niteliklerde olmadığı, lambaların gövdelerinin plastik gövdeli olduğu, bu durumda satılanın ve teslim edilen malın belirtilen vasıfları içermemesi sebebiyle TTK’nın 23/1-c maddesi uyarınca açık ayıplı olduğunun anlaşıldığı, teslimden itibaren 2 gün içinde davalı tarafça davacıya TTK’nın 18/3 maddesinde düzenlendiği şekilde noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla ya da güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile bir ayıp ihbarının da bulunmadığı, bu durumda davalının kendisine teslim edilen lambaları kabul etmiş sayılacağı, ilk derece mahkemesince davanın kabulü kararı verilmesi gerekirken davanın reddi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne dair karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 14.02.2018 tarih, 2017/4118 Esas, 2018/635 Karar sayılı ilamı ile “ İlk derece mahkemesince davanın tamamen reddedilmesi doğru olmadığı gibi Bölge Adliye Mahkemesince de tamamen kabul etmesi yerinde görülmemiştir. Davacının istinaf talebini kabul eden Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken iş davacının sipariş ettiği sözleşmede fiyatı belirli ürünlerin yerinde davacı tarafından teslim edilen ve davalı tarafından da teslim alınan iadesi yapılmayan ürünlerin rayiç fiyatı saptanıp eğer teslim edilen ürünlerin değeri sözleşme ile belirlenen ürün bedelinden daha az ise aradaki fark davalının zararı kabul edilip davalının ilamsız takipteki itirazının bu zarar kadar haklı olduğu benimsenip sonucuna göre karar vermektir. Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu ürünlerin plastik gövdeli olmasının açık ayıp olduğu yönündeki değerlendirmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 10.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacının düzenlediği 18.02.2016 tarihli faturada ilk dört sırada yer alan ürünlerde led ampul kullanıldığı, sözleşmede alüminyum ya da seramik gövdeli olmasının kararlaştırıldığı halde Osram marka plastik gövdeli ürün kullanıldığı, plastik gövdeli ürün ile alüminyum veya seramik gövdeli ürün arasındaki ortalama fiyat farkının 2,00 Euro olduğu, buna göre gerek faturanın düzenlendiği 18.02.2016 gerekse de davalının fiyat farkı faturası düzenlediği 31.03.2016 tarihi be gerekse de takibin yapıldığı 12.04.2016 tarihleri itibari ile ürün bedelleri arasındaki fiyat farkının icra takibine konu olan 63.071,28 TL alacak miktarından yüksek olduğu, davacının sözleşmeye uygun davranmayarak teslim ettiği Osram marka plastik gövdeli led ampul ürününün davalı tarafından kabul edilerek davacıya iade edilmediği, bu durumda davacının tesliminin İlk Derece Mahkemesinin kabulünde olduğu üzere aliud teslim olduğu, davalının aliud teslim nedeni ile uğramış olduğu zararın davacının fatura düzenlediği tarih 18/02/2016 tarihi itibari ile 68.297,77 TL olduğu, bu miktarın davalı zararı olup davalının bu miktarı ödememekte ve davacıya fiyat farkı faturası kesmekte haklı olduğu ve davacının başlattığı takibe itirazının yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesinde benzer gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin usul, yasa ve Yargıtay bozma ilamına uygun olduğu gerekçeleri ile davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/3471 E. , 2020/4853 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 62 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 59 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 121 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 63 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 123 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat