11. Hukuk Dairesi 2020/2529 E. , 2020/4438 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 06.10.2017 tarih ve 2016/109 E- 2017/723 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 13.09.2018 tarih ve 2018/53 E- 2018/1324 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı bankanın icra takibine dayanak yaptığı 27.9.2012 ve 12.8.2013 tarihli genel kredi sözleşmelerinde davacı Oda Başkanlığı’nın eski başkanı tarafından 28.2.1997 tarihli yönetim kurulu kararına dayanarak davacıyı temsilen müşterek müteselsil kefil olduğunu ancak 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun gerek 54. maddesi gereği oda başkanı ile birlikte genel sekreter imzasının zorunlu olduğunu gerekse de Kanun'un 22. maddesi uyarınca bağlı olduğu birlikten muvafakat alınması gerektiği halde Kanun'a aykırı olarak dava dışı eski oda başkanı tarafından davacının borçlandırılığını belirterek icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı şirket ve davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesine davacı odanın kefaleti nedeni ile davacının ortak olduğu ve kredi kullandırılan dava dışı şirketten ipotek teminatı alınmaksızın kredi kullandırıldığını, kredi sözleşmelerinde davacı oda başkanının imzası ve odanın mührü bulunduğunu, davacı odanın kredi sözleşmesinin yapılmasından 3-4 yıl sonra kefaletin geçersizliğini ve borcu bulunmadığını öne sürmesinin hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerini davacı oda başkanlığı adına o dönemki oda başkanı ...'ın imzaladığı, 5362 sayılı Kanun'un 54.maddesi uyarınca meslek kuruluşunun borç altına girebilmesi için başkan veya başkan vekili ile genel sekreterin müşterek imzalarının gerektiği, dava konusu icra takip dosyasına konu genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatı ile sadece davacının o dönemde görevli başkanının imzasının bulunduğu, davacının bu şekilde borç altına girmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince,5362 Sayılı Kanun'un 54/3-son maddesi uyarınca, Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarını, temsil ve ilzamda başkan veya başkan vekili ile genel sekreterinin müşterek imzalarının bağlayacağının hüküm altına alındığı, davaya konu edilen kredi sözleşmesi altındaki davacı kefaletinin ise sadece oda başkanının imzası ile sağlandığı, sözleşme altında başkaca imza bulunmadığı, bu haliyle davacıyı temsil ve ilzam yönünden yasanın aradığı kefalet şartının oluşmadığının anlaşıldığı, her ne kadar davalı vekilince yasa maddesinde bahsi geçen “veya” ibaresinin başkanın olmadığı hallerde, ancak başkan vekili ve genel sekreterin bir araya gelmesi halinde çift imza gerektiği iddia olunmuş ise de, yasa metninin açıkça başkan ve genel sekreterin imzasının birlikte bulunmasını zorunlu kıldığı, davacı odanın o dönem oda başkanı olan ...'ın tek başına imzaladığı kefalet taahhüdü ile davacıyı ilzam etmeyeceğinden davacının davalı banka alacağından sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/53 esas ve 2018/1324 karar sayılı 14.09.2018 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 7.440,56 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/2529 E. , 2020/4438 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 34 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 58 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 44 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat