11. Hukuk Dairesi 2020/125 E. , 2020/3999 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.09.2017 tarih ve 2016/194 E- 2017/405 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine , istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.09.2019 tarih ve 2018/1439 E- 2019/925 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2015/101613 sayılı “PAŞA DÜRÜM+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun davalı Kurum tarafından 2003/09481, 2007/06875, 99048, 98/012808 sayılı 'paşa', 'paşa şekil', 'paşa', 'paşa şekil' ibareli markalara dayalı olarak 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, bu karara müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa ret gerekçesi 2003/09481 numaralı markanın, mal ve hizmet sınıfının belli olmadığını ve 15.05.2013 tarihli tutanak ile hükmünü yitirdiğinin anlaşıldığını, 2007/06875 numaralı markanın, 29. sınıfı kapsadığını ve yayına itiraz sonucu tescil işlemlerinin tam olarak neticelenmemiş bir başvuru olduğunu, söz konusu marka başvurusunun müvekkilinin tescil talebine engel olmaması gerektiğini, 99048 numaralı başvurunun yayın ve tescil edilmemiş olduğunu, hangi yıla ait olduğu belirtilmediğinden yayınlara ulaşılamadığını, müvekkilin başvurusunu ret için gerekçe olmadığını, 98/012808 sayılı markanın şekil olarak benzerlik oluşturacak nitelikte bulunmadığını, müvekkili başvurusu ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında bir benzerlik olmadığını, müvekkilinin “paşa” ibaresini meşhur ettiğini, yurt içinde yüz civarında mağazasında kullanarak markayı bilinir kıldığını, tanınmış marka olarak kabulünün gerektiğini, dava tarihi itibariyle 'Paşa' ibaresi ve türevlerini içerir 23 tescilli markasının bulunduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2016-M-3566 sayılı kararının iptaline, marka başvurusunun müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu, başvuru konusu ibare ile redde mesnet marka arasında, başvuru kapsamından çıkarılan mallar yönünden 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında benzerlik olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvuru ile redde mesnet markalarda 'PAŞA' ibaresi ortak olmakla birlikte 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında değerlendirmenin kapsamının dar tutulmasının gerektiği, bu itibarla marka işaretleri arasında ayniyet ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2016-M-3566 sayılı kararının iptaline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından isitinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, dava konusu 'PAŞA DÜRÜM+şekil' ibareli başvuru ile redde mesnet markalar arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, özellikle başvuruda yer verilen şekil unsurunun başvuruya, 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında ayırt ediciliği kattığı anlaşılmakla, davalı Türk Patent vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.10.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/125 E. , 2020/3999 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat