11. Hukuk Dairesi 2020/61 E. , 2020/3608 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.05.2018 tarih ve 2018/262 E. - 2018/561 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.11.2019 tarih ve 2018/1239 E- 2019/1700 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 29.12.2017 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının 4 numaralı gündem maddesi ile davalı şirket ana sözleşmesinin payların devri başlıklı 7. maddesinin tadilinin görüşüldüğünü ve maddenin yönetim kurulunca teklif edilen yeni şeklinin davacı müvekkillerinin toplam 632.039,25 adet olumsuz oyuna karşılık diğer şirket ortaklarının 848.060,75 adet olumlu oyu ile oy çokluğu ile kabul edildiğini, müvekkillerinin söz konusu karara karşı muhalefetlerini genel kurul tutanağına ve toplantıya ait hazirun cetveline şerh ettirildiğini, genel kurul kararının TTK.'nın esas sözleşme değişikliklerinde toplantı ve karar nisaplarını düzenleyen 421. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırılık teşkil ettiğini, genel kurul toplantısında oy çokluğuyla karar bağlanan 4 gündem numaralı kararın açık bir şekilde yasaya aykırı olduğunu, yasanın öngördüğü %75 nisabın sağlanamadığını ileri sürerek anılan genel kurul kararının iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin bir aile şirketi olup, şirketin kurucusu merhum ...'ın vefat ettikten sonra şirketin 5 ortaklı bir şirkete dönüştüğünü, davacı ile diğer kardeşleri arasında husumet bulunduğundan bu davanın açıldığını, genel kurul toplantısının usulüne uygun yapıldığını, davacının şirket ortakları aleyhine açmış olduğu miras hukukundan kaynaklı davalar ile haksız şikayetleri de bulunmakta olup, bu davanın yegane amacının müvekkili şirkete zarar vermek olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; olağanüstü genel kurulun 4. gündem maddesi ile ana sözleşmenin 7. maddesinin payların devri maddesi değiştirildiğini, davalı şirketin şirket sermayesini oluşturan paylarının tamamının nama yazılı olduğu, TTK’nın 421/3-c maddesine göre nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına ilişkin esas sözleşme değişikliği kararlarının sermayenin en az %75'ini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oyuyla alınabileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, davalı şirketin 29.12.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 4 numaralı kararında ana sözleşmenin payların devrine ilişkin 7. maddesinin değiştirilmesine yönelik olduğu, bu sebeple %75 oranında karar nisabı sağlanarak değişikliğin yapılması gerektiği, olağanüstü genel kurul toplantısına katılanların 848.060,75 adet olumlu oyuna karşılık 632.032,25 adet olumsuz oy ile oy çokluğu ile değişikliğin kabul edildiği, TTK’nun 421/3-c maddesindeki %75'lik karar nisabının bu şekliyle sağlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 29.12.2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4 nolu gündem maddesinin iptaline, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; 6102 Sayılı TTK'nın 421/3-c maddesine göre, nama yazılı payların devrinin sınırlandırılmasına dair ana sözleşme değişikliği kararlarının, sermayenin %75'ini oluşturan payların sahiplerinin olumlu oyuyla alınabileceği düzenlenmiş, somut olayda ise dava konusu karar anılan maddede belirtilen nisap sağlanmadan alınmış ve dava konusu Olağanüstü Genel Kurul'un 4 numaralı gündem kararı bu sebeple batıl olup, mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.09.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
11. Hukuk Dairesi 2020/61 E. , 2020/3608 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat