11. Hukuk Dairesi 2019/4984 E. , 2020/2545 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

11. Hukuk Dairesi 2019/4984 E. , 2020/2545 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 16.10.2019 tarih ve 2015/609-2019/589 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin müdürlük görevini 2007-2012 yılları arasında davalıların murisi ...'ın yerine getirdiğini, ...'ın müdürlük yaptığı süre içerisinde şirketi kötü yönettiğini ve çok büyük zararlara uğrattığını, kişisel giderlerini şirket hesabından ödediğini ileri sürerek kötü yönetiminden dolayı şirketin gördüğü zararların karşılığı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 200.000.- TL tutarındaki tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 02.05.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 400.000.- TL daha arttırmıştır.
Davalılar vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş ve davacıların iddialarını ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı idda, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar murisinin müdürlük görevine 03.05.2012 tarihinde son verildiği, zamanaşımının bu tarihten itibaren başlayacağı ve dolmadığı, somut olayda davalılar murisinin davacı şirkete kusuru ile zarar verdiğinin ispatlanması gerektiği, buna dair herhangi ispat vasıtası ve delil bulunmadığı, sonraki tarihlerde sunulan delillere davalılar tarafından iddianın genişletilmesi kapsamında muvaffakat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, 2007-2012 yılları arasında şirket müdürlüğü yapan davalılar murisinin kötü yönetimi nedeniyle şirketi zarara uğrattığından bahisle 6102 sayılı TTK'nın 644. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 553 ve devamı maddeleri gereğince açılan sorumluluk davasıdır.
Davacı taraf, dava dilekçesinde iddiasını tahsil kabiliyeti olmayan satışlar nedeniyle girilen zarar, bu zararları kapatmak adına alınan krediler nedeniyle ödenen faizler ve davalılar murisinin şirket malvarlığından yaptığı şahsi harcamalar olmak üzere üç temel unsura dayandırmıştır. Mahkemece ilk iddiaya ilişkin dayanılan deliller (bankalardan gelen kredi kullandırım bilgileri ve icra dosyaları) dosyaya kazandırılmış, ardından davacılara talepleri açıklattırılma yoluna gidilmiştir. Ancak gerek alınan bilirkişi raporlarında gerekse mahkeme kararında, davacıların açıkladığı taleplerle ilgili değerlendirme, usulüne uygun biçimde dayanılan yukarıda yazılı delillerle desteklenmeden yapılmıştır. Bu durumda davacıların iddiası ve toplanan delilleri, hükmü izlemeye elverişli bir biçimde değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
2- 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devam maddelerine göre, bilirkişi kendisine verilen konuda bilgi ve görüşlerini sunmakla yükümlü olup; ancak hukuk dışı bir konuda yardımı istenebilir. Mahkemece görüşleri benimsenen bilirkişiler tarafından, somut olay değerlendirilirken, dava tarihi itibariyle iki yıl geri gitmek suretiyle davalılar murisinin sorumluluğuna gidilebileceği yorumu ile 2011 tarihi öncesine ilişkin iddialar zamanaşımı gerekçesi ile değerlendirilmemiştir. Bu anlamda herhangi bir süre sınırı gözetilmeden tarafların iddia ve savunmalarındaki maddi vakaların, yalnızca hüküm yerinde yahut bilirkişi uzmanlıkları çerçevesinde ortaya konularak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar lehine BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön