12. Hukuk Dairesi 2017/9338 E. , 2018/9793 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

12. Hukuk Dairesi 2017/9338 E. , 2018/9793 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda; tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlattığı “Örnek No:14” tahliye takibine karşı borçlu şirketin yasal süresi içinde borca itiraz etmediğini ileri sürerek icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına yönelik verdiği kararın iptalini istediği, mahkemece; takip borçlusu adına yetki belgesi sunarak itirazda bulunan şahsın icra müdürlüğü dosyasına konulan itiraz dilekçesi suretinde imzası bulunmamakta ise de, davalı tarafça dosyaya sunulan itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce alındığı şerhini içerir suretinde itiraz edenin imzasının bulunduğu, icra müdürlüğünün kusurundan kaynaklanan iş bu hatanın sonradan telafisi hukuken caiz bulunduğundan ve itirazın borçlu şirket yetkilisi tarafından yapıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Tahliye takibinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 274. maddesi hükmüne göre; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.”
İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesinde ise; 'İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Buna göre; tahliye emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerekir. Dolayısıyla tahliye emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Tutanağa geçirilmeyen dilekçeler tanık beyanı ile de ispat edilemez.
Ayrıca, İİK'nun 8/a maddesinde de, icra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminin kullanılacağı, her türlü veri, bilgi, belge ve kararın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenerek kaydedileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, borçluya örnek 14 numaralı ödeme emrinin 20/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 23/03/2015 tarihini taşıyan ve icra memuru tarafından 23/03/2015 tarihinde havale edilip imzalanan itiraz dilekçesinin ibraz edildiği ve ardından icra müdürlüğünün 13/05/2015 tarihli kararıyla borçlular hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Ne var ki borçluların itiraz dilekçesinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra 13/05/2015 tarihinde icra tutanağına kaydedildiği ve aynı gün, 13/05/2015 tarihinde, UYAP sistemine kaydının yapıldığı ayrıca söz konusu itiraz dilekçesinin şirket yetkilisi imzasını taşımadığı dosya kapsamıyla da sabittir.
Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar uyarınca, itiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin veya havale tarihinin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı ve itiraza esas olan tarihin anılan dilekçenin icra tutanağına geçirildiği 13/05/2015 tarihi olduğu açıktır. Öyleyse, belirtilen tarih nazara alındığında borçlu tarafından İİK'nun 274. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceğinden, icra müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki kararının yasaya uygun bulunduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.
O halde, alacaklının şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön