13. Hukuk Dairesi 2016/15469 E. , 2018/12594 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket ile ... 'ın ... kentinde faaliyet gösteren ...şirketi arasında kristal şeker ve çikolata ihracatı yapılması hususunda tarafları bir araya getirerek anlaşmalarını sağladığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, davalının %2 komisyon ücreti ödemesi gerektiğinin 21.12.2009 tarihli mail ve yazışmalardan anlaşılacağını, 6.3.2014 tarihinde noter kanalıyla gönderilen ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin tam olarak bilinememesi nedeniyle bu aşamada alacağın miktarının tespit edilemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, zamanaşımımın dolduğunu ileri sürmüş, esas yönünden, davacı ile aralarında yazılı ve sözlü bir anlaşma yapılmadığını beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirket ile dava dışı şirketi mal alım-satımı hususunda bir araya getirerek anlaşmalarını sağladığını ve bu anlaşma gereğince yürütülen ticari faaliyet kapsamında ödenmesi gereken komisyon ücretinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esas yönünden davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, gerekçeli karada; davacı tarafın davalı şirket ile komisyonculuk sözleşmesi yapıldığını ispat edemediğini belirterek davanın esasına yönelik red gerekçesi oluşturulduğu gibi, davanın açıldığı tarih itibarıyle beş yıllık zamanaşımının dolduğu belirtilerek usulden red gerekçesi oluşturularak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/15469 E. , 2018/12594 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 131 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 147 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 45 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 76 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 88 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat