13. Hukuk Dairesi 2016/22780 E. , 2018/10653 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/22780 E. , 2018/10653 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı Banka, davalının tüketici kredisi kullandığını ancak çekilen ihtarnameye rağmen borcunu ödemediğini, hesabın kat edilerek takip başlatıldığını, takibe de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, vaki itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1543,66 TL asıl alacak, 61,29 TL işlemiş akdi faiz, 60,33 TL temerrüt faizi, 9,19 KKDF, 6,08 BSMV, 11,26 masraf olmak üzere 1691,81 TL için itirazın iptali ile takibin iptaline, kabul edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı banka tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından, ödenmeyen kredi borcu nedeni ile alacağının tahsili için icra takibi başlatılmıştır. Kredi sözleşmesinin imzalandığı 27/02/2014 tarihinde yürürlükte bulunan Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10. maddesi tüketici kredisi hükümlerini düzenlemiş olup, davacı ile davalı arasında düzenlenmiş bulunan dava konusu sözleşme de, bu düzenleme kapsamında bir tüketici kredisi sözleşmesidir. Anılan yasa maddesinin birinci fıkrasında tüketici kredisinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrasında da 'Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak, ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüte düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az 1 hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir' yazılıdır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesinin 1. fıkrasında da yasaya uygun düzenleme yer almaktadır.
Somut olayda, davacı banka 15.01.2015 tarihli ihtarnamesini düzenleyerek, peş peşe iki taksitin ödenmediğini, muaccel olan bu alacağın 30 gün içerisinde ödenmemesi halinde kredinin kapatma tutarı 17.407,89 TL'nin sözleşme gereği muaccel hale geleceğini belirtmiş ve bu ihtar davalıya tebliğ edilmiştir. Mahkeme gerekçesinde, her ne kadar yasal unsurları içeren ihtar çekilmiş ise de, sözleşme içeriğinin haksız şart ihtiva ettiği belirtilerek yalnızca takip tarihine kadar muaccel olan taksitler yönünden kısmen kabul kararı verilmiştir. Mahkeme gerekçesi yukarıda değinilen yasa hükmüne aykırılık ihtiva etmektedir. Davacı banka gerek anılı yasa maddesine gerekse yasaya uygun düzenlenen sözleşmeye binaen hazırladığı ihtarı borçluya tebliğ ettiğinden artık kredi tutarının tamamının muaccel hale geldiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, ihtar göz ardı edilerek ve yasaya uygun sözleşme hükmü haksız şart sayılarak kısmen kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön