13. Hukuk Dairesi 2017/7845 E. , 2018/8871 K.
'İçtihat Metni'
... vekili avukat ... vekili avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 6. Tüketici Mahkemesinden verilen 26/12/2012 tarih ve 2012/200-2012/2136 sayılı hükmün Dairemizin 23/5/2017 tarih ve 2017/2476-2017/6175 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, 1989 yılında ...’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 13.000.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nın yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 25.495,31 TL.ye yükseltmiştir.
Davalı ..., kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin davanın kabulüne dair 16.06.2011 tarih ve 2011/271 Esas 2011/615 Karar Sayılı kararı Dairemizce davalı yararına bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla Dairemizin 23.05.2017 tarih ve 2017/2476 Esas, 2017/6175 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 13.000.000 TL ( eski para ) ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği konusunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, ' Ek raporda belirtildiği üzere, gerek eldeki dava dosyasında gerekse benzer emsal dosyalarda satıma konu konutun maliyet bedelinin ortalama 89.712,54 TL olduğu, davacının borçlandığı tutarın ise 88.940,23 TL olduğu, başka bir anlatımla maliyet bedelinin borçlandırma tutarından daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Saptanan bu maddi olgulara göre, davacının maliyet bedelinin altında bir borçlanma ile konut satın aldığı, hal böyle iken peşin yatırılan avansın güncel uyarlanmış bedelinin talep edilmesinin taraflar arasındaki menfaat dengesine, sözleşme adaletine, TMK m. 4 de ifade edilen hakkaniyet ilkesine uygun düşmediği hususunda Mahkememize tam bir kanaat geldiğinden' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde '... borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen takbik edileceğini, bankaca kesin hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini, kabul ve beyan eder. ' şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp borçlandırma sözleşmesi ile 76.709.435 TL, borçlandırma senedi ile 12.230.795 TL olmak üzere toplam 88.940.230 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 90.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği, davacının ödediği bedelin sözkonusu maliyet hesabının altında kaldığı ve bu durumda borçlandırma işleminin başlangıcında mahsuplaşmanın yapıldığının kabulü gerektiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu durum doğru olarak mahkeme tarafından da kabul edilmiştir. O halde temyiz incelemesi sırasında mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekirken Dairemizin 23.05.2017 tarih ve 2017/2476 Esas, 2017/6175 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 23.05.2017 tarih ve 2017/2476 Esas, 2017/6175 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme taleplerinin kabulü ile Dairemizin 23.05.2017 tarih ve 2017/2476 Esas, 2017/6175 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/7845 E. , 2018/8871 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 90 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 33 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 51 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat