13. Hukuk Dairesi 2016/19460 E. , 2018/8454 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/19460 E. , 2018/8454 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil ... ve vekili avukat ... ile davalılar vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı arsa sahipleri ile dört adet taşınmazda arsa payı karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmasını temin için 13.7.2013 tarihli ön sözleşme yaptıklarını, bu ön sözleşme gereğince ruhsat öncesi yapılması gereken iş ve işlemleri özenle yerine getirdiğini, mevcut imar durumunun ticari imara çevirmek için müracaatla belediyeden plan değişikliği kararının çıkarılmasını sağladığını, inşaat yapılacağına ilişkin güvenle ağaçların kesilmesi, şantiye binası yapılması, zemin harfiyatı vs. pek çok masraf yaptığını ancak davalıların tevhit ve ruhsat işlemleri için vekalet vermediklerini ileri sürerek, ön sözleşme kapsamında yaptıkları tüm imalatların tesbiti ile bedelinden şimdilik 100.000,00 TL'nin faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının bilgi ve talimatları dışında yasalara aykırı olarak kaçak harfiyat ve imalat yapmasının doğru olmadığını, bu hususta davacının uyarıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalılarla imzalanan ön sözleşme gereğince yapılan harcama ve imalatların tesbit ve tahsiline ilişkin olarak eldeki davayı açmıştır.
Davaların birleştirilmesi ve ayrılmasına ilişkin hükümler, 6100 sayılı HMK.nun 166 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, amacı usul ekonomisine hizmet etmek ve aynı konuda çelişkili kararlar verilmesini önlemektir. Anılan yasanın 166/1 maddesinde; 'Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.' hükmü düzenlenmiş, birleştirmenin koşulu olan “bağlantı” da, aynı yasanın 166/4 maddesinde, 'Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması' olarak tanımlanmıştır.
Somut olayda, davalılar tarafından davacı aleyhine aynı sözleşmeye dayanarak, davacı tarafından harfiyat vs. bahanesi ile işgal edilen taşınmazlar için 10.000,00 TL. ecrimisil ile parsellerin üstündeki toprağın kaldırılması nedeni ile oluşan zarara karşılık 10.000,00 TL ve arsaların eski hale getirilmesi için 10.000 TL. alacağın ödetilmesine ilişkin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1105 esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve halen derdest olduğu dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
O halde eldeki eldeki alacak davası ile davalı tarafça açılan davanın tarafları ve konusu aynı olduğundan iki dava arasında hukuki ve fiili irtibatın bulunduğu ve bir dosyada verilecek hükmün diğerini etkileyebilecek nitelikte olduğunun kabulü zorunludur. Bu itibarla az yukarıda anılan dava ile eldeki davanın birleştirilerek yargılamanın sürdürülmesi gereklidir. Mahkemece, her iki dava dosyasının birleştirilerek yargılamanın devam ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön