13. Hukuk Dairesi 2016/25769 E. , 2018/7471 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/25769 E. , 2018/7471 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Cihan Kıraner ile davacı vekili avukat ...'ün gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 20.12.2013 tarihinde gayrimenkul satışı için tek yetkili aracılık sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme ile davalıya ait ...,.... 65 Pafta, 293 Ada, 26 Parselde kayıtlı bahçeli kargir evin satılması hususunda anlaşıldığını ve sözleşme süresinin imza tarihinden itibaren 6 ay olarak belirlendiğini, sözleşme konusu olan gayrimenkulün satışı için yoğun bir çalışma başlattıklarını, ancak söz konusu taşınmazın kendilerince bulunan bir alıcıya davalı tarafından haber vermeksizin satıldığını ve sözleşme uyarınca ödenmesi gereken bedellerin kendisine ödenmediğini, sözleşmede tavsiye edilen satış fiyatının 1.750.000,00 TL olduğunu ve bu miktar üzerinden hesaplandığında davalıdan 30.975,00 TL komisyon ücreti ve 30.975.00 TL cezai şart olmak üzere 61.950,00 TL alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili amacı ile davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/14598 Esas sayılı dosyasında davalıların itirazının 61.950,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takipten sonra asıl alacak olan bu miktara yasal faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine, % 20 icra inkar tazminatı tutarı 12.390,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davacının maliki olduğu evin kendisi tarafından bulunan bir alıcıya satılmasına rağmen aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak ücretinin ödenmemesi nedeni ile başlattığı takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; davacı emlakçı ile ile davalı arasındaki 20.12.2013 tarihli sözleşmenin konusu davalının sahibi olduğu bahçeli kagir ev olduğundan, davalının tüketici, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi ve görevli mahkemenin de tüketici mahkemesi olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön