13. Hukuk Dairesi 2016/22242 E. , 2018/5957 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi düzenlendiğini, davalının işçisi olarak kurumlarında çalışan dava dışı ... isimli işçinin sırf sendika üyesi olması nedeni ile işten çıkarıldığı gerekçesi ile ... 9. İş Mahkemesinde işe iade davası açıp kazandığını, kesinleşen işe iade davasına rağmen davalı alt işverenin işçiyi işe başlatmayarak iş akdini tek yanlı olarak ve hukuka aykırı surette feshettiğini, üçüncü kişinin bu defa ... 13. İş Mahkemesinde açmış olduğu 2009/105 Esaslı dava ile sendikal tazminat ile diğer işçilik hak ve alacaklarının tazminini talep ettiğini, ... 13. İş Mahkemesinin de davacının talebini kabul ile toplamı 7.416,00 TL işçilik alacağının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verdiğini, 3.kişinin edindiği bu ilama dayalı olarak ... 8. İcra Müdürlüğünün 2013/7582 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını ve alacağını kendilerinden tahsil ettiğini, bu nedenle ödeme tarihi olan 03.06.2013 den itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte söz konusu alacakların davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 3.697,75 TL'nin 03.06.2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının fazla taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından ve ücretlerinden sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatları ve ücret alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan tazminatın ve ücret alacağının eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Dava, asıl işveren davacı bakanlığın, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen ihbar tazminatı alacağından tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Mahkemece davalının, dava dışı işçinin işine son veren alt işveren olması nedeniyle ve işçiyi hiç çalıştırmadan işten çıkardığı için sadece ihbar tazminatı alacağından sorumlu tutması yerinde olmuştur. Ancak uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Davacı ile davalı arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ve ekleri olan şartnamelerin hükümleri incelendiğinde, davacı bakanlığın çalıştırılacak işçiler ile ilgili işe başlama, çalışma koşulları, denetleme, mali haklarının ödenmesi ile ilgili denetim ve kontrolü tamamen elinde bulundurduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde, işçilerin iş akitlerinden doğacak dava konusu alacaklardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olduğu hususunda bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Her ne kadar mahkeme gerekçesinde Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 38. maddesinde hüküm olduğu belirtilmişse de bu maddede açıkça davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olduğuna değinilmemiştir. Hal böyle olunca tacir olan davalının çalıştırdığı işçilerin fiili işçilik dışında sair ücret alacağı ve tazminat haklarından sorumlu olacağını bilebilecek durumda olduğu ancak, davacı bakanlığın da asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nazara alındığında doğan zararlardan tarafların yarı yarıya sorumlu olacağı gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan bu husus göz ardı edilerek yanılgılı bir değerlendirme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektiri.
SONUÇ: Yukarıda (ı) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/22242 E. , 2018/5957 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 41 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 48 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat