13. Hukuk Dairesi 2016/21064 E. , 2018/5280 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/21064 E. , 2018/5280 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, SGK tarafından ödenen emekli aylığının davalı bankada bulunan hesabına yatırıldığını, 08.11.2013 ve 23.11.2013 tarihlerinde kullandığı tüketici kredisi taksitlerine mahsuben emekli aylığından 900,00 TL kesinti yapıldığını, yapılan kesintilerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu kapsamında bir geçerliliğinin bulunmadığını ileri sürerek; emekli aylığına uygulanan bloke işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır.
İİK’nun 83/a maddesindeki 'İİK’nun 82 ve 83. maddelerinde yazılan mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir.' hükmüne karşın, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile değişik 5510 Sayılı SGK’nun 93/1. maddesinde, 'bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği' düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hükmün İİK’nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiği ve takip hukukuna göre icra takibinin kesinleşmiş olması şartıyla haciz sırasında veya hacizden sonra 5510 Sayılı Yasa’nın 93. maddesi kapsamındaki gelir, aylık ve ödeneklerin haczine ilişkin verilen muvafakatin geçerli olacağı, bu durumda borçlunun haciz sırasında veya haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebileceği, sözleşme hukukuna göre bu yasağın kesin olmadığı, yasanın tarafların iradesine ağırlık vererek muvafakat yoluyla emekli aylıklarına bloke konulmasına, borcun başka teminatlara başvurulmadan ödenmesine imkân sağladığı, böylece tarafların sözleşme ile belirledikleri hükmü ortadan kaldırmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, davacının ... şubesinden kullandığı 22.11.2013 tarihli Bireysel Kredi Sözleşmesi yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak sonuca gidildiği, dava konusu 08.11.2013 tarihli ... şubesinden kullanılan krediye ilişkin sözleşme ve eklerinin dosyaya kazandırılmadığı görülmektedir. O halde, dava konusu yapılan her iki sözleşme yönünden araştırma ve inceleme yapılıp, yukarıdaki ilkeler de gözetilerek sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bente açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön