13. Hukuk Dairesi 2016/22131 E. , 2018/5046 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/22131 E. , 2018/5046 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi



Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... ile davalı S.S. .... İşyeri Yapı Kooperatifi vekili avukat ...'nün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacılar, davalı ile davacı ... arasında 1.8.2006 tarihinde avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığını, her iki avukata da davalı tarafından vekaletname verildiğini ve her iki avukatın da sözleşme hükümleri çerçevesinde görevlerini ifa ettiklerini, haksız olarak vekalet görevinden azlediklerini, Avukatlık Kanunu'nun 174. maddesi ve sözleşme hükümleri gereği takip edilen davalardan dolayı ücrete hak kazandıklarını, davalının alınan avansların iade edilmediğini ileri sürdüğünü, davalı tarafından bu hususa ilişkin başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasının Bakırköy 6. Aliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/1257 E sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu, davalı ile yapılan 9.12.2009 tarihli toplantıda davaları takip etmemesinin istendiğini, üzerinde bulunan avans miktarı arasında ücret ve masraf alacağından dolayı hapis hakkının olduğunu, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalı adına takip edilen dosya nedeniyle yapılan masraf ve hak edilen vekalet ücreti alacağına ilişkin olduğunu, azil tarihi olan 9.12.2009 tarihindeki taşınmazların değerinin bilirkişi aracılığıyla tespit edilerek davaya esas değerin belirleneceğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemişler, 17.12.2013 tarihli dilekçe ile davayı alacak davası olarak ıslah ettiklerini, 740.193,00 TL'nin azil tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, davalı vekili yararına dava değeri üzerinden 1.880,33 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, vekalet ücreti yönünden, “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.880,334 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,” yönünde hüküm kurulmuş, 17.6.2016 tarihinde ise gerekçeli kararının hüküm kısmının 5. fıkrasının sehven yanlış hesaplandığı gerekçesiyle; karardaki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.880,334 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,' şeklindeki hükmün 'Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 43.557,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,' şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; tavzih kurumu HMK'nun 305. maddesinde (HUMK 455.md) düzenlenmiş olup, buna göre, mahkemece hükümde, müphem ve açık olmayan veya mütenakıs fıkralar bulunduğu hallerde tavzih kararı verilebilir. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. Tavzih yoluyla hükmün kapsamı genişletilmeyeceği gibi, hükümle kazanılmış hakların ortadan kaldırılmasını sağlayacak şekilde de karar verilemez. Mahkemece 17.06.2016 tarihli düzeltme kararı hüküm fıkrasında yer alan paragrafların silinerek yerine hükmün sonucunu değiştirecek nitelikte yeni paragraf eklenmesi yolunda kurulan hüküm, asıl hükmü değiştirecek mahiyette usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereği temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön