13. Hukuk Dairesi 2017/3714 E. , 2018/4970 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/3714 E. , 2018/4970 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı ... ... Yayıncılık arasında iş yeri dışında 06.01.2016 tarihinde 24 ay taksitli 3.840,00 TL meblağlı hizmet sözleşmesi imzalandığını, firma yetkilisi personelinin cayma süresini 15 gün olduğunu söylediğini, yanlış yönlendirme neticesinde cayma süresini geçirdiğini, davalı firma ile yapılan satış sözleşmesinin iptalini ve noter kanalı ile gönderilen noter masraflarını tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasında tanzim olunan 06.01.2016 tarihli canlı eğitim sözleşmesinin iptali ile, sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve bu hakkın garantileri olan 'aleni yargılama ilkesi' ve 'hukuki dinlenilme hakkı'nın amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak,kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır.
Yine HMK'nın 27.maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup,bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise,HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Yukarıda açıklanan düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı vekilinin 10.03.2016 tarihinde cevap dilekçesini mahkemeye sunmuş olmasına rağmen savunması dikkate alınmaksızın cevap dilekçesi verilmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Savunma dikkate alınmaksızn yukarıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuş olması ile hukuki dinlenilme hakkının ihlaline sebebiyet verilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, tarafların iddia ve savunması dikkate alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken,yukarıda yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön