13. Hukuk Dairesi 2015/34102 E. , 2018/4592 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı T. .... Bankası Genel Müdürlüğü avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı ile davalı bankanın Zonguldak Şubesi arasında, diğer davalıdan ... dairesinin alımı için 15/02/2011 tarihinde 220.000,00.-TL bedelli konut kredisi sözleşmesi imzalandığını, davacının ödemelerini düzenli olarak yaptığını, sözleşme gereğince dairenin teslim tarihinin 31/08/2011 olduğunu, ancak teslim tarihinden bir yıl geçmesine rağmen dairenin inşaatının tamamlanmadığını ileri sürerek, davalı bankaya ödediği 80.000,00.-TL peşinat ile 87.248,00.-TL kredi taksiti olmak üzere toplam 167.248,00.-TL'nin davalıdan tahsiline ayrıca kredinin bağlı kredi olması nedeniyle 01/09/2011-31/09/2012 arasında mahrum kalınan aylık 1.000.TL'lik kira bedeli olarak 13.000.-TL ve tapu harcı olarak ödediği 4.826.-TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece, kararın gerekçe kısmında “...davaya konu taşınmazda yapılan keşif sonucu bağımsız bölüme ilişkin eksik işler bedeli 40.007,00 TL olarak tespit edilmiş, yine bilirkişi tarafından tespit edilen aylık 900,00 TL kira bedeli karşılığı ıslah tarihine kadar ve 33.300,00 TL'nin de diğer davalı ...'ün bizatihi yüklenici olması nedeniyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. ” şeklinde hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında “Davanın kabulü ile 47.007,00 TL'nin ıslah tarihi olan 27/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Yine yoksun kalınan kira bedeli karşılığı 33.300,00 TL'nin her bir ayın muacelliyet tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan yine müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde karar verilerek hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2015/34102 E. , 2018/4592 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 2 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 46 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat