13. Hukuk Dairesi 2015/38674 E. , 2018/4091 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2015/38674 E. , 2018/4091 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, taraflar arasında yapılan mal alımına ait sözleşme gereğince 24/11/2012 ile 24/11/2013 tarihleri arasını kapsayan, davalı idarenin ihtiyacı olan ve belediyeye ait araç, iş makineleri ile dış birimlerin ısınma sistemlerinde kulanılmak üzere akaryakıt temini ve idareye teslimi işinin ihale ile üstlenildiğini, işin tesliminden 2,5 ay sonra davalı tarafından sözleşme süresi içerisinde taahhüdü altındaki akaryakıtı süresinde teslim etmediği gerekçesi ile 68.184,40.-TL gecikme cezası hesaplandığı, söz konusu ceza tutarının 13/02/2014 tarihine kadar ödenmesi gerektiği, aksi halde kuruma vermiş olduğu teminat mektubunun nakde çevrilip borca karşılık mahsup edileceğinin bildirildiğini, yazı üzerine 13/02/2014 tarihinde 68.184,40.-TL.yi belediyeye ödediklerini, davalı ... ile şirket arasında teslimatın ihtiyaca göre gerçekleştirileceği hususunda anlaşma sağlandığını, malın teslimine ilişkin ihtarların yazılı olarak yapılmasının zorunlu olduğunu, 10 gün süreli yazılı ihtar yapılması zorunlu iken şirkete böyle bir bildirimde bulunulmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödenen 68.184,40.-TL.nin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 68.184,40.-TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı ile davalı arasında sözleşme yapıldığı ihtilafsız olup davacı, davalı tarafından sözleşme süresi içerisinde taahhüdü altındaki akaryakıtı süresinde teslim etmediği gerekçesi ile 68.184,40.-TL gecikme cezasının talep edilmesi üzerine ihtirazi kayıtla ödenen bu paranın iadesini eldeki dava ile talep etmiştir. Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK'da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 6102 sayılı TTK'nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 26.02.2014 tarihinde açılmıştır. Görev, 6100 sy. HMK'nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, davanın Asliye Hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Ticaret Mahkemesi sıfatıyla karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön