13. Hukuk Dairesi 2015/35241 E. , 2018/1180 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalının ticari defterlerini 2012 yılı sonuna kadar serbest muhasebeci mali müşavir sıfatı ile tuttuğunu, 2012 yılı sonu itibariyle ücret anlaşmazlığı nedeniyle iş ilişkilerinin sona erdiğini, davalının gönderdiği ihtarname ile muhasebe bakiyesinin ödenmesi talebinde bulunduğunu, ancak ihtarnamede herhangi bir bedel belirtmediğini, davalının ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7270 esas sayılı dosyasında toplam 16.665,71-TL alacak talebinde bulunduğunu, takibin kesinleştiğini belirterek, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7270 esas sayılı dosyasında talep edilen alacakla ilgili borçlu olmadığının tespiti ile davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, muhasebecilik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalının davacıya muhasebecilik hizmeti verdiği taraflar arasında ihtilafsızdır. Muhasebecelik hizmeti davacının ticari işletmesinin kayıt ve defterlerinin tutulması ile ilgili olup davalı ise tacir değildir. Muhasebe hizmeti veren davalının yaptığı iş ticari mahiyette bulunmamaktadır. Davalı tacir olmadığı gibi, eldeki dava da Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. O halde mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davaya bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2015/35241 E. , 2018/1180 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat