13. Hukuk Dairesi 2016/17287 E. , 2018/12184 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/17287 E. , 2018/12184 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı şirkete 80.000,00 TL ödünç para verdiğini ve karşılığında ... Türk ... Bankası A.Ş.nin Bahçelievler/... şubesine ait 80.000,00 TL bedelli 30/06/2013 keşide tarihle çeki aldığını, ödemenin yapılması gereken tarih aralığında davalı şirket yetkililerin kendisini sürekli olarak oyalayıp maddi zorluk içinde olduklarını, zamana ihtiyaç duyduklarını belirterek çeki ibraz etmesine engel olduklarını ve davalıların bu oyalamaları nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kaybettiğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını ... 15.İcra Dairesinin 2014/14413 sayılı dosyasında davalıya gönderilen ödeme emrine davalının süresi içinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, çekin kambiyo vasfını yitirmesinin alacak hakkının da yitirilmesi anlamına gelmediğini, bu belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu ve bu durumda alacağın tanık dahil her türlü deliller ispat edilebileceğini beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, ... 15 İcra Dairesinin 2014/14413 sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın 80.000,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, işlemiş faiz yönünden istemin Reddine, alacak likit olmakla asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Anayasanın 36. maddesinde ve ... İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. (HMK.m.144) Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat başlıklı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12.maddesinde ''Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir.'' denilmektedir. Aynı kanunun 13.maddesinde, hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı belirtilmiştir. Bu madde ile bağlantılı 20.maddede ise, ''13, 14, 16, 17 ve 18 ... maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 ... maddeye göre yapılır.'' denilerek uygulanacak usul gösterilmiştir. Dosya içeriğine göre, dava dilekçesi tebliği, davalı şirketin dava dilekçesinde bildirilen adresine çıkarılmış ve tebligat, muhatabın muvakkaten başka bir yere gittiğine ilişkin beyanda bulunulmadan, muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almadan, söz konusu adreste ''tebliğ adresinde çalışanı ... imzasına tebliğ edilmiştir'' denilerek tebliğ edildiği bilgisine yer verilmiş olup söz konusu tebliğ yukarıda açıklanan Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri gereği usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunundaki ve yönetmelikteki düzenlemeler gözetilerek tebligat yapılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bent gereğince hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön