13. Hukuk Dairesi 2016/6603 E. , 2018/10443 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının yanında 1998 yılında işe başladığını ancak 1999 yılında sigortalı olduğunu, 2008 yılı Ekim ayında emekli olmasına rağmen 2011 tarihine kadar çalışmaya devam ettiğini, emekli olmasına rağmen kıdem tazminatının ödenmediğini, ücret alacaklarının tam olarak ödenmediğini, halen davalı tarafta 33.500,00 TL. ücret alacağının bulunduğunu, fazla mesai yaptığını, dini ve milli bayramlarda çalıştığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, ücretli yıllık izinlerinin de verilmediğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL. kıdem tazminatı, 1.000,00 TL. maaş alacağı, 1.000,00 TL. fazla mesai alacağı, 1.000,00 TL. yıllık izin alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının davasını ... hakkında açtığını, adi ortaklığın husumet ehliyetinin olmadığını bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının çalışmış olduğu yerin Yüreğir ilçesi Yerdelen köyünde bulunan bir çiftlik olduğunu, gerek 1475 sayılı İş Kanunu ve gerekse 4857 sayılı İş Kanununun 5. Maddesine göre Tarım işyerlerinin iş kanunu kapsamı dışında olduğunu, bu nedenle İş Mahkemelerinin bu davaya bakmaya görevli ve yetkili olmadığını, davanın görev yönünden de reddi gerektiğini, davacı ile davalılar arasında Borçlar Kanunu’nun 313. maddesi’nde ifadesini bulan bir hizmet akdinin imza edilmediğini, bu nedenle davacının ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer işçilik haklarını talep etmeye hakkının olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti alacaklarıyla ilgili talebinin reddine, davacının yıllık izin ücreti alacağı talebinin taleple bağlı kalınarak 1.000,00.TL yıllık izin ücreti alacağının 14/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ücret alacağı talebinin ıslah dilekçesi doğrultusunda kısmen kabulü ile; 16.841,35 TL ücret alacağının 1.000,00.TL'sinin dava tarihi olan 14/03/2012 tarihinden, 15.841,35 TL'sinin ıslah tarihi olan 20/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında davalı taraf sıfatının belirlenmesi konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır.
Adi ortaklığın kendisine ait bir tüzel kişiliği mevcut olmadığından davada taraf olma ehliyeti yoktur. Bir başka ifade ile adi ortaklığın dava ve takip ehliyeti olmadığı gibi, ortaklığa karşı dava açılamaz. Bu bağlamda adi ortaklığa karşı açılacak davalar, adi ortaklığın kendisine karşı değil dava konusunun paradan başka bir şey olması halinde ortaklığı oluşturan ortakların tamamına, konusunun para olması halinde ise ortaklar arasında müteselsil sorumluluk esası geçerli olduğundan ortaklardan biri ya da birkaçı aleyhine yöneltilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde ... taraf olarak gösterilmiştir. Dava konusu hizmet sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olduğundan, adi ortaklar ihtiyari dava arkadaşıdırlar ve ortaklardan birisine veya her ikisine karşı dava açılabilir. Mahkemece HMK 115/2. maddesi uyarınca davanın adi ortaklığın ortaklarına yöneltilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmeli, dava yöneltildiği takdirde yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Verilen sürede dava şartı noksanlığı giderilmemiş ise dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, (2) nolu bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/6603 E. , 2018/10443 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat