13. Hukuk Dairesi 2017/1789 E. , 2018/10363 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/1789 E. , 2018/10363 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : ... 2. Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalıya ait yabancı dil kursuna 2007 yılında kayıt yaptırdığını, henüz sözleşmedeki süre sona ermeden davalıya yolladığı bir elektronik posta mesajı ile sözleşmeyi feshettiğini zira sınıfa giren çıkan belli olmadığı, derslerde çok fazla ses olduğu ve benzeri nedenlerle psikolojisinin bozulduğunu, sözleşmeyi feshettiği halde davalının eğitim ücretinin tahsili için hakkında icra takibi başlattığını ve icra tehdidi altında davalıya 5.758,44 TL ödeme yaptığını, bu miktarın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasında imzalanmış olan eğitim sözleşmesinden doğan uyuşmazlığa ilişkin olup, davacı, davalı ile imzaladığı sözleşmeyi kursta yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle haklı olarak feshettiğini iddia ederek icra tehdidi ile ödediği bedelin iadesini istemiş, davalı ise davacının keyfi şekilde kurstan ayrıldığını bu nedenle yönetmelik ve sözleşme gereği ücret iadesi talep edemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sözleşmenin davacı tarafından haklı şekilde feshedildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, davalının icra takibi yaparken ödenen miktarları dikkate almadan ve talep edemeyeceği dönemi de hesaba katarak mükerrer tahsilat yaptığını iddia etmektedir. Mahkemenin, davacının davalıdan ücret iadesi isteyemeyeceği yönündeki kanaati yerinde olmakla birlikte takip öncesi davacının kullandığı kredi sözleşmesi gereği davalıya bir kısım ödeme yaptığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının sözleşme bedelini davalıya ne şekilde ödediğinin tespit edilmesi için kredi sözleşmesine ilişkin tüm belgelerin özellikle ödeme dekontları ile birlikte getirtilerek, takip öncesi davalıya ne miktarda ödeme yapıldığı, takip tarihinde ne kadar borç kaldığı, davacının iddia ettiği gibi mükerrer bir tahsilat olup olmadığı hususunda gerekirse konusunda uzman bilirkişilerden bir raporda alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön