13. Hukuk Dairesi 2017/4327 E. , 2018/6273 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Sayıştay Başkanlığı tarafından ... Belediyesi’nde yapılan 2008 yılı denetimleri esnasında davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında verilen yemek hizmeti karşılığı ödemelerde KDV oranının %8 yerine %18 oranında uygulanması sonucunda kamu zararına neden olunduğunun tespit edildiğini, davalıya 20.8.2009 tarihinde ... Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından yazılı olarak bildirim yapıldığını ve Sayıştay Layihası ile tespit olunan 5.064,35 TL fazla ödemenin ve oluşan kamu zararının ... Belediyesi veznesine yatırılmasının talep edildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen kabulü ile takibin 5.064,35 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı yüklenici ile imzalanan yemek hizmeti alımı sözleşmesi gereğince davalı tarafından düzenlenen faturaların %8 üzerinden düzenlenmesi gerekirken %18 üzerinden düzenlenmesi sonucunda fazla ödeme yapılması nedeniyle kamu zararı oluştuğunu, bu durumun Sayıştay tarafından yapılan denetimler esnasında ortaya çıktığını ileri sürerek yapılan fazla ödemenin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, verilen yemek hizmeti karşılığı %18 üzerinden düzenlenen faturaların davacı kuruma ibraz edildiğini ve yetkililer tarafından onaylanarak hakediş ödemelerinin yapıldığını ve %18 fatura bedeli üzerinden vergi dairesine beyanda bulunduğunu ve bu oran üzerinden vergi ödemesi yaptığını, dolayısı ile ortada bir kamu zararının bulunmadığını, var ise faturayı onaylayan ve ödeme yapan davacı ... personelinin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan ilk bilirkişi raporunda, takip dayanağı Sayıştay ilamında, 1.1.2008-31.12.2008 döneminde ödenen yemek bedellerinde KDV oranının %8 yerine %18 olarak uygulandığı, bu şekilde davalıya 5.064,35 TL fazla ödeme yapıldığı ve bu bedelin ilgili ve harcama yetkililerinden tahsiline karar verildiği, taraflar arasında 27.12.2007 tarihinde memur personele öğle yemeği verilmesine ilişkin pazarlık usulü ile 54.000,00 TL bedelle sözleşme imzalandığı, davalı tarafından kesilen faturalarda KDV oranının %18 olduğu, Bakanlar Kurulunun 2007/13033 sayılı kararı uyarınca yemek hizmeti sunan davalıya uygulanacak KDV oranının %8 olduğu, davalıya ise %18 oranında KDV ödemesi yapıldığı, aradaki %10 luk farkın kamu zararı oluşturduğu ve bu haksız ödemeyi alan davalının bu kazanımı iade etmesi gerektiği belirtilmiş, itiraz üzerine oluşturulan bilirkişi kurulundan alınan raporda, Vergi Usul Kanununa göre uygun olarak davalı tarafından kesilen faturalara dayanılarak faturada belirtilen KDV kesintisinin aynı şekilde KDV beyannamesiyle ilgili Vergi Dairesine yatırılacak olması nedeniyle kamu zararı oluşmadığı, davacı tarafından da KDV kesintilerinin beyan edilerek yatırıldığının bildirdiği, KDV kesintilerinin % 8 yerine % 18 olarak yapılması nedeniyle meydana gelen %10'luk farkın Vergi Dairesine yatırılmasıyla bu miktarın kamu geliri olarak değerlendirilmesi gerektiği ve dolayısıyla herhangi bir kamu zararının oluşmadığı belirtilmiş, mahkemece, ilk alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak 5.064,35 TL asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; alınan ilk bilirkişi raporu sonrası ikinci bilirkişi raporu alınmasına rağmen ilk rapora hangi gerekçe ile üstünlük tanındığı belirtilmeden ilk rapordaki miktarın esas alınması hatalı olduğu gibi alınan her iki raporun farklı sonuçlara ulaşması karşısında raporların telifi yönünden üçüncü bir bilirkişi incelemesine başvurulmamış olması hatalı olup, neticeten verilen hüküm eksik incelemeye dayalı olup varılan sonuç hatalıdır. O halde, bu açıklamalar ışığında mahkemece taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun yeni bir bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir şekilde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 346,00 TL harcın davacıya, 346,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/4327 E. , 2018/6273 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 37 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat