13. Hukuk Dairesi 2015/39766 E. , 2018/5062 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2015/39766 E. , 2018/5062 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACI KISITLI : ... vasisi ... vekili avukat ...


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, oğlu ...'ın zihinsel engelli olduğunu ve kısıtlı olduğunu, kısıtlının zeka geriliğinin ilk bakışta dahi anlaşılabilecek düzeyde olmasına rağmen davalı bankanın kısıtlıya değişik tarihlerde üç adet tüketici kredisi kullandırdığını, ...'ın fiil ehliyetinin bulunmaması nedeniyle banka ile ... arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı banka ile ... arasında imzalanan 25.10.2013, 25.12.2013 ve 30.01.2014 tarihli kredi sözleşmelerinin iptaline ve bu sözleşmeler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, tüketici kredisi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevsizlik konusu kamu düzenine ilişkindir.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda kısıtlı ile davalı banka arasında imzalanan 3 adet tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle kısıtlının borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açılmış olup, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. O halde, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön