13. Hukuk Dairesi 2016/21917 E. , 2018/4931 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/21917 E. , 2018/4931 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, davalı banka tarafından, murisleri ile imzaladığı kredi sözleşmesi gereğince kullandırdığı kredi borcu sona ermeden kanserden dolayı vefat etmesi ve kanser olduğunu kredi sözleşmesi imzalanırken beyan etmemesi nedeniyle hayat sigortası kapsamında diğer davalı ... şirketi tarafından kredi borcunun ödenmediği ileri sürülerek kredi borcunun tahsili amacıyla aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibin haksız olduğunu ileri sürerek takibin iptali ile, kredi borcunun sigorta sözleşmesi kapsamında karşılanmasına, ödenen kısmın iadesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılara dava dilekçesi tebliğ olunmamış, taraf teşkili sağlanmamıştır.
Mahkemece, icra takibinin yapıldığı yer ile davalıların yerleşim yeri Şebinkarahisar olduğundan Şebinkarahisar Tüketici Mahkemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar, eldeki davada, murisleri ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi sona ermeden murisin vefat etmesi ve kredi borcunun hayat sigortası tarafından karşılanmaması nedeniyle davalı banka tarafından başlatılan icra takibinin iptali ile kredi borcunun poliçe kapsamında karşılanmasına, murisleri tarafından ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalılara dava dilekçesi tebliğ olunmadan, henüz taraf teşkili sağlanmadan icra takibinin yapıldığı yer ile davalıların yerleşim yeri Şebinkarahisar olduğundan Şebinkarahisar Tüketici Mahkemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayla ilgili karar HMK’nın 114/ç bendinde yazılı olan kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralına binaen verilmiş de değildir. Öyleyse yetkisizlik hususu resen gözetilemez. Kaldı ki mahkemece, dava hakkında bir karar verilmeden önce taraf teşkili sağlanması yasal zorunluluk arz etmektedir. Aksi halde HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık doğmaktadır ki bu durum da hukuken korunamaz.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden ve kesin yetki kuralı olmaksızın resen yetkisizlik kararı verilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön