13. Hukuk Dairesi 2015/21046 E. , 2018/4505 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2015/21046 E. , 2018/4505 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı idare ile aralarında 07.11.2013 tarihli 24 aylık 73 Personel ile Veri Hazırlama Hizmeti Alımı Sözleşmesi imzalandığını, ihale süreci sona erince davalı idare ile aralarında personel çalıştırma konusunda problem yaşandığını, davalı idarenin istediği ve önceki alt işverenler bünyesinde çalışan eski personeli işe almaları konusunda baskı yaptığını, oysa sözleşmede çalışanların yüklenici tarafından seçilip işe alınacağının öngörüldüğünü, bu sorunlar nedeni ile 31.12.2013 tarihinde 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 25. maddesine aykırı fiil veya davranışlarda bulundukları gerekçesi ile sözleşmenin tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, ancak söz konusu 25. maddeye aykırı bir davranışlarının bulunmadığını, zira işe başlama tarihinin 02.01.2014 olduğunu ve henüz işi ifaya başlamadıkları 31.12.2013 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi işleminin iptalini, feshin haksızlığının ve hukuka aykırılığının tespitini, nakit olarak yatırılan 47.000,00 TL ile 190.000,00 TL'lik banka teminat mektubuna tedbir konularak irad kaydedilmesinin engellenmesini ve sözleşmenin fesih kararı üzerine tedbir konulmasını istemiştir.
Davalı, davacının fesih gerekçesi olarak sunduğu hususların doğru olmadığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davacının 31.12.2013 tarihine kadar eski yüklenicinin personeli ile sözleşmenin devamı için boş senede imza atmalarının istendiği, aksi halde işe alınmayacaklarının belirtildiği, şirket tarafından kıdem tazminatı, iş kazası vb. işçilerle ilgili oluşacak tüm mali külfetlerden kurtulmak ve bunların tamamını işçiler aleyhine tazmin edebilmek amacı ile boş senet alınmasının Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 25. maddesi uyarınca tehdit ve hile teşkil ettiğini, dolayısıyla feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında yapılan 07/11/2013 tarihli sözleşmenin 31/12/2013 tarihli sözleşme feshinin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile sözleşme feshinin iptaline, davacı tarafın sözleşme feshinin uygulanmaması yönünde tedbir talebinin reddine, davacı tarafın sözleşme feshi nedeniyle teminat mektuplarının 190.000,00 TL'lik ve 47.000,00 TL'lik teminatların irad kaydedilmemesi yönündeki tedbir talebinin kabulü ile karar kesinleşinceye kadar söz konusu teminatların irad kaydedilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki dava ile davalı ile aralarındaki hizmet alımına ilişkin sözleşmenin henüz sözleşmeyi uygulamaya başlamadıkları bir aşamada, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 25. maddesi uyarınca haksız olarak feshedildiği iddiası ile feshi işleminin iptalini, feshin haksızlığının ve hukuka aykırılığının tespitini, nakit olarak yatırılan 47.000,00 TL ile 190.000,00 TL'lik banka teminat mektubuna tedbir konularak irad kaydedilmesinin engellenmesini, sözleşmenin fesih kararı üzerine tedbir konulmasını istemiştir. Davalı, feshin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kabulü ile sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olduğunun tespiti ile feshin iptaline, teminatların irad kaydedilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; taraflar arasındaki sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi bir sözleşmedir. Özel hukuk sözleşmelerinde sözleşme özgürlüğü ilkesi geçerli olup, bu ilke sözleşme yapma, sözleşmenin diğer tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme, sözleşmenin şeklini seçme gibi özgürlüklerin yanında sözleşmeyi ortadan kalma özgürlüğünü de kapsar. Taraflar, Kanunlardaki istisnalar dışında sözleşmeyi diledikleri gibi ortadan kaldırabilirler. Taraflardan birinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshi ile fesih hüküm ve sonuçlarını doğurur ve bu noktada ancak feshin haklı ya da haksız olduğu ileri sürülebilir.
Dava konusu olayda da, davalı idare tarafından sözleşme feshedilmiş olup, söz konusu fesih işlemi bozucu yenilik doğuran bir hak olarak hüküm ve sonuçlarını doğurmuştur. Artık davacı şirket ancak feshin haksız olduğunu ileri sürebilir. O halde, mahkemece, feshin haksızlığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile ve davalı idarenin iradesine müdahale sonucunu doğurur şekilde sözleşmenin feshinin iptaline de karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön