13. Hukuk Dairesi 2016/18186 E. , 2018/3946 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/18186 E. , 2018/3946 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, kendisine ait olan kooperatif hissesini davalının kardeşi olan dava dışı ... 'e sattığını ve karşılığında davalı tarafından 30.8,2008 vade tarihli 7.000,00 TL, 30.9.2008 vade tarihli 7.000,00 TL ve 30,10.2008 vade tarihli 7.000, TL olmak üzere verilen 3 adet çek verildiğini, çekler tahsil için bankaya verilmişse de banka tarafından kaybedilmesi üzerine BDDK'na başvuru yaptığını, çeklerin kambiyo vasfını yitirdiğini, davalının çek bedellerine yönelik ödeme vaadinde bulunmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir
Mahkemece, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmişi; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının kardeşi ile yapılan kooperatif hisse devri karşılığı davalı tarafından satış bedeline karşılık verilen çeklerin tahsil için verildiği banka tarafından kaybedilmesi sonucu çek bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali İstemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının hisse devrini dava dışı ... ile yaptığını beyan ettiğinden ödenmeyen bir borç var ise kendisine husumet yöneltilemeyeceğini beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, gerekçeli kararda, davacı tarafından, davalının dava dışı kardeşi ile aralarında kooperatif hisse devri yapıldığına yönelik temel ilişkiyi ispatlayamadığı belirtilerek davanın esastan reddine gerekçe oluşturulduğu gibi, davalının davada taraf sıfatı bulunmadığı belirtilerek usulden red gerekçesi oluşturulup davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan ret gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olupbozma gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön