13. Hukuk Dairesi 2016/18207 E. , 2018/2287 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat ... ile davalılar ... Gıda. Tic. Ltd. Şti. ve diğerleri vekili avukat ...'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davacı ... ve davacı ...'nun çocukları, davacı ...'nun kardeşi ...'nun olay tarihinde üniversite öğrencisi olduğunu, annesi ve kardeşi ile birlikte ...'den ...'a giderken yol üzerinde mülkiyeti ... Belediye Başkanlığı'na ait olup davalılar tarafından işletilen ... Çay Bahçesi'ne dinlenmek ve çay içmek amacıyla geldiklerini, ... Nehri üzerine sarkıtma olarak bilinen üzeri kapalı ahşap bölüme oturduklarını, bir süre sonra çapı 3-4 metre olan yaklaşık 50 Tonluk ağacın oturdukları yerin çatısına devrilmesi sonucu çatı ve ağacın altında kalan ...'nun hayatını kaybettiğini, davalıların ... Nehri üzerine bina yapmak, Belediye Başkanlığından inşaat izni almamak sureti ile çeşitli kanunlara aykırı hareket ettiklerini, kira şartnamesinde yazılı yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, ayrıca 150-200 yaşındaki ağacın güneş, kar, yağmur gibi dış etkenlerden çürüyüp devrilebileceğini, ağaca yıldırım düşebileceğini öngörerek tedbir almaları gerekirken bunu yerine getirmediklerini ve ölüm olayına neden olduklarını, davalı şirketin yanında şirket yöneticilerinin de şahsi sorumlulukları bulunduğunu ileri sürerek davacı anne ... ve baba ... için ayrı ayrı 20.000 TL, davacı kardeş ... için 10.000 TL manevi tazminat ile anne ve baba için kişi başına 23.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin vuku bulduğu 30.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, 3000 TL cenaze masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacılar ile davalılar arasında hizmet sözleşmesi şeklinde akdi ilişkinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.
Somut olayda davacılar tüketici konumunda olup görülen davada tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülerek bir karar verilmesi gerekirken, genel mahkeme sıfatı ile yazılı şekildi karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 1630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/18207 E. , 2018/2287 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat