13. Hukuk Dairesi 2016/25912 E. , 2018/1446 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/25912 E. , 2018/1446 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 2006-2007 yıllarında İl Özel İdaresi desteği ile kayısı fidan alım ihalesi yapıldığını ve ... ilçesine bağlı bazı köylerde yaşayan çiftçilere bedelin % 50'si çiftçiler, % 50'si İl Özel İdaresi tarafından karşılanarak dağıtıldığını, ihale sonucu davalı şirket ile sözleşme imzalandığını, 02.03.2006 ve 12.03.2007 tarihli sözleşmeler ile kabulden itibaren 5 yıl süre ile fidandan kaynaklanan her tür zarar ziyandan şirketin sorumlu olduğunun kararlaştırıldığını, fidan alan köylüler gelen şikayetler üzerine 2009 yılı Ağustos ayında ... teknik elamanları ve köy muhtarlarının birlikte mahallinde düzenledikleri tutanaklarda kayısı fidanlarının adının doğru çıkmadığını, Hacıhaliloğlu ve Kabaaşı çeşidi olmadığının, bazılarının aşısız bazılarının ise sofralık çeşit olduğunun tespit edildiğini, kurum görevlilerince düzenlenen tutanakta 2006 yılında alınan fidanlara 10.707,00 TL ödendiğinin, aşısız fidan değerinin 6.052,00 TL olduğunun, kurum zararının 4.655,00 TL olduğunun, 2007 yılında adına doğru olarak alınan fidanlara 18.463,00 TL ödendiğini, aşısız kayısı değerinin ise 7.913,00 TL olduğunun, aradaki fiyat farkının 10.550,00 TL olduğunun, böylece toplam zararın 15.205,00 TL olduğunun belirtildiğini, ayrıca çiftçilerin uğradıkları zararın karşılanması konusunda başvurmaları ve zararlarının tazmini için yargı yoluna gitmeleri sonucunda çiftçilerin zararlarının tazminle sorumlu tutulmaları ihtimalinin olduğunu, beş yıllık süre dolduğunda yükleniciye dava açma haklarının kalmayacağını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile adına doğru çıkmayan fidan bedeli olan 15.205,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca fidanların yanlış çıkmasından dolayı çiftçinin uğrayacağı zarar miktarının Mahkemece tespit edilerek zarar tarihinden itibaren faizi ile davaladın tahsiline karar verilmesini istemiş; bilahare talebini ıslah sureti ile arttırmıştır.
Davalı, davalının zararı olmadığını, çiftçilerin zararının tazmini talep etmeleri halinde dava açma hakları olduğunu, davacının bu halde rücu hakkı doğacağını, dolayısıyla dava açmakta hukuki yararın olmadığını savunarak davanını reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 218.062,65 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile açtığı ihlale sonucu davalıdan satın alınarak çiftçilere dağıtılan fidanların ayıplı olduğunu ileri sürerek fidan bedeli ve çiftçilerin başvuruları sonucu ödemek zorunda kalabilecekleri tazminat miktarının tespiti ile davalıdan tahsilini istemiş; davalı davanın reddini dilemiştir. Her ne kadar Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacının davasının dinlenebilmesi için öncelikle zararın doğması gerekmektedir. Davacı, dava konusu fidelerin neden olduğu zararın tazmininin veya fide bedellerinin kendisinden talep edildiğini, bu hususta aleyhine dava açıldığını veya zararları tazmin ettiğini iddia etmemiştir. Dolayısıyla davacının zararından söz edilemez. Davacının, fidelerin ayıplı olması nedeni ile uğradığı bir zarar söz konusu olmadığından eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. HMK 114. maddesi gereğince hukuki yarar dava şartı olup, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön