13. Hukuk Dairesi 2016/17886 E. , 2018/1382 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/17886 E. , 2018/1382 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ... ile davacı ... vekili avukat ... 'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, yan ürün olarak ürettikleri soapstock ürününün alım ihalesini davalı firmanın kazandığını, ancak bu ürünün alınabilmesi için gerekli olan davalıya ait iznin ihaleden sonra Bakanlıkça iptal edildiğini, bu nedenle ilk ihalenin feshi gerektiğini ve ikinci bir ihale yapıldığını, iki ihale arasında oluşan fiyat farkının davalı tarafından karşılanması gerektiğini bu nedenle oluşan 327.813,49 TL zararın davalıdan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, ihalenin feshi nedeniyle yaptığı ikinci ihale ile ilk ihale arasında oluşan fiyat farkından doğan zararın tazminini istemiş, davalı ise iznin iptali işlemi için idare mahkemesinde dava açtığını, kusuru olmadığını savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve idari işlemin iptaline ilişkin açılan davanın reddedilmesi ve bu kararın Danıştay tarafından da onanması hususları birlikte dikkate alındığında davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada davacının ilk ihalede en yüksek teklifi veren taraf ile sözleşme yapma imkanını kaybetmiş olması nedeniyle sözleşme kapsamında doğan menfi zararını davalıdan isteme hakkına sahip olduğu kabul edilmelidir. Nitekim mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Bu durumda ilk ihalede öne sürülen en yüksek ikinci teklif ile ikinci ihalede verilen en yüksek teklif arasındaki farkın hesaplanması gerekmektedir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, iki ihale arasındaki fiyat farkı hesaplanırken, ilk ihaledeki en yüksek ikinci teklif oranı yerine davalının sunduğu en yüksek teklife göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporları bu haliyle denetime elverişli değildir. O halde mahkemece, ihale konusunda uzman bilirkişi heyetinden yukarıda anlatılanlar ışığında yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön