13. Hukuk Dairesi 2015/33539 E. , 2018/1019 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2015/33539 E. , 2018/1019 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... geldi. Davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile arasında düzenlenen 20.12.2006 tarihli satış sözleşmesi ile ..... plakalı aracı davalıya sattığını, satış bedelinin 15.1.2007 tarihinden başlamak üzere 36 ay süre ile aylık 1.064,00 TL olmak üzere ödeneceğini, ancak ödemenin yapılmadığını, davalı hakkında ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1053 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, icra takibine dayanak sözleşmeye konu aracın eşi adına kayıtlı olduğunu, davacının maliki olmadığı bir aracı satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının bankaya ödeme yaptığı aracın ise davacı adına kayıtlı 2006 model .....markalı araç olduğunu, sözleşmeyi davacının yurt dışında yaşaması nedeniyle, davacının ...marka araç kredisi için bankaya başvurduğunda bankaya düzenli geliri olduğunu göstermek amacıyla imzalandığını, sözleşmede yazılı olan ve tarafına ödenen 6.000,00TL'nin ise davacının çektiği kredi nedeniyle bankaya ödenecek taksitler için kullanıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen ilk karar Dairemizce davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda bu kez; davanın kısmen kabulüne, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1053 Esas sayılı takip dosyasına davalının asıl alacak 32.714,00 TL ile takip tarihine kadar işlemiş faiz 3.638,76 TL'lik kısmına vaki itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 faiz yürütülmesi sureti ile takibin devamına, 14.541,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesinde, “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm gereğince araç devrinin noterden düzenlenecek sözleşme ile yapılması gerekmektedir. Sözleşmede aranan bu şekil şartı kanuni şekil şartı olup tarafların iradesi ile değiştirilemez. Kanuni şekil şartına uygun olarak yapılmayan sözleşmeler hükümsüzdür.
Eldeki davada taraflar arasında oto satış sözleşmesi yapıldığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ne var ki bu sözleşmenin noterde düzenlenmediği de dosya kapsamından açıkça anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan madde hükmü gereğince taraflar arasında kanuni şekil şartına uygun yapılmayan, araç devrine ilişkin yapılan sözleşme geçersizdir. Dolayısıyla geçersiz olan sözleşmeler, tarafları yönünden herhangi bir hak ve borç doğurmazlar; bu nedenle de, geçersiz bir sözleşmenin tarafları, o sözleşmeyle yükümlendikleri edimleri yerine getirmekten kaçınabilirler; sözleşmenin karşı tarafı da, o edimin ifasını isteyemez.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşme şekil eksikliği nedeniyle geçersiz olduğuna göre, taraflar sadece aldıklarını iade ile yükümlü olup, geçersiz sözleşme taraflara başka hak vermez. Mahkemece açıklanan hususlar değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön